Ne de olsa senin sayende kiramı ödedim bu ay. | Open Subtitles | فأنا من سيتحمل نفقات الإيجار وحدي بعد ذلك، والفضل لك. |
Senin sayende emir komuta zinciri hakkında bir şeyler biliyorum. | Open Subtitles | سلسلة حضانة الدليل شئ أعرف القليل عنه والفضل عائد إليك |
- Öyle mi? sayende ilk defa maç için endişelenmiyor. | Open Subtitles | وأظنّه للمرّة الأولى لن يكون فعليًّا خائفًا تمامًا، والفضل لك. |
Ama ortak kimlikleri--Avrupa-- ve ortak ekonomileri sayesinde onlar bunu başardılar | TED | ولكن تلك المدن غدت كذلك .. والفضل يعود الى أوروبا الموحدة والاقتصاد المشترك |
Galileo uzay aracı sayesinde olası tuz oranının Dünya'daki bazı göllerinkine benzer olabileceği çıkarımını yapabiliyoruz. | TED | والفضل يعود لمسبار غاليليو، نستطيع استنتاج أنّ محتواه الملحيّ الكامن شبيهٌ بذاك الموجود في بحيرات أرضيّة. |
Evet. Fotoğraf düzeltilmiş bir şekilde masasında, ama sana teşekkür yok. | Open Subtitles | أجل، وتم تعديل الصورة وعادت إلى مكتبه، والفضل ليس لك. |
- Hayır. Son seans bir süre için yeterli olacaktır, sayenizde. | Open Subtitles | الجلسة الأخيرة كانت بها ما يكفى لفترة, والفضل يعود اليك |
Senin sayende dün gece 17 dakika uyudum. | Open Subtitles | لقد نمت 17 دقيقة البارحة والفضل يعود لك.. |
Ben, senin sayende, hizmet süremi doldurdum, ama o hâlâ töhmet altında. | Open Subtitles | لقد أنهيت مدة حكمي والفضل لك لكنه لا يزال قيد الاتهام |
Senin sayende Freddy. Formları doldurmamda bana yardım ettin. | Open Subtitles | والفضل يعود لك بتعبئة تلك الأوراق بهذا الوقت القصير |
haberlerden sonra peşime düşen kasabanın yarısıyla karşı karşıya gelebilirsin. Senin sayende. | Open Subtitles | ستقابل نصف سكان البلدة يسعون خلفي بالشباك، والفضل لك |
haberlerden sonra peşime düşen kasabanın yarısıyla karşı karşıya gelebilirsin. Senin sayende. | Open Subtitles | ستقابل نصف سكان البلدة يسعون خلفي بالشباك، والفضل لك |
Hayatta her şeyin iyi notlara bağlı olmadığını görüyorsun. Gerçi benimkiler sayende o kadar da kötü değildi. | Open Subtitles | الحياة ليست مجرد علامات دراسية جيدة رغم أن نتائجي لم تكن سيئة والفضل يرجع لك |
Eğer bir sonraki gelirse bu ikisi sayesinde yazanı tespit edebiliriz. | Open Subtitles | إذا وصلتنا المتابعة ربما نكتشف هوية الراسل والفضل لهما سوياً |
Fakat askere yazıldıktan sonra, her şey daha iyiye gitti, Soo-Hyuk sayesinde. | Open Subtitles | ولكن بعد التجنيد , تحسنت حالته كثيراً والفضل يعود لسو هيوك |
Bunlar, hayatta ve tanrı huzurunda partnerim olan Jerry Harmon sayesinde keşfettiğim değerlerdir. | Open Subtitles | والكثير من القيم وأتوجه بالشكر لزميلي في الحياة ... والفضل يعود لجيري هورد |
Bugün, ikinize de teşekkür ederim, şansız adamın kaderi değişti. | Open Subtitles | اليوم والفضل لكما تبدّل مصير رجل غير محظوظ |
Ve bütün bunlar tam da durduğum yerde bana teşekkür ediyor, ve senin beni bir tür aseksüel bulanıklık olarak görme gerçeği. | Open Subtitles | والفضل يعود لي عندما كنت واقفاً على الرغم إنك تريني شخص غير جذّاب |
- Her şey tıkırında, teşekkür ederim. | Open Subtitles | وكل شيء الآن على المسار الصحيح والفضل لك |
Öyle ya da böyle, sayenizde artık ölüyüm. | Open Subtitles | بطريقة أو بأخرى، أنا بعداد الموتى والفضل لكما، صحيح؟ |
Çocuklar için yapılmış nikotin bantları sağolsun. | Open Subtitles | والفضل يعود لملصقات النيكوتين الخاصة بالأطفال هذه |
sayemde, ikiniz bir anlaşma zemini bulduğunuz için memnunum. | Open Subtitles | أنا سعيد لرؤية أنكم والفضل يعود إلي، قد وجدتم أفكار متقاربة. |
Evet. Bedava giriş ve beleş içkiler sağ olsun. | Open Subtitles | أجل، والفضل يعود لعدم وجود ضريبة للخدمة، و للمشروبات المجّانية |
Lily sağ olsun ona hiç soramadım bunu. | Open Subtitles | لم تسنَح لي فرصة لسؤالها والفضل لـ (ليلي). |