| Ev sahibiniz lavabo ve tuvaletinize bakmamı söyledi. | Open Subtitles | أخبرني المالك بأن ألقي نظرة على مصارف المياه والمرحاض خاصتك |
| Sen de, küveti ve tuvaleti temizler... ve girişi süpürür, sonra da diğer ev işlerini halledersin... | Open Subtitles | إذاً فستنظفين المغطس والمرحاض وشرفة المنزل وتساعدين بحق في أعمال المنزل |
| Ama senin yatağın aynı samanda yemek masası ve tuvalet duşta. | Open Subtitles | لكن يجب أن تعرفي أن السرير يُضاعف كمنضدة للطعام والمرحاض في الدش |
| Annenlerin evi, bizim ev, kardeşinin evi, pizzacıdaki lanet tuvalet. | Open Subtitles | فى منزل والديك وفى منزل والداى وفى شقة أختك والمرحاض فى مطعم البيتزا. |
| Tam olarak bir süit oda sayılmaz, parka da bakmıyor ama duş, tuvalet ve daha önemlisi bir yatak var. | Open Subtitles | إنها ليست بالضبط جناح رئيسي تطل على المنتزة, ولكن هناك الدش, والمرحاض, والأهم من هذا السرير. |
| Bir de şimdiden küvetini, lavabonu ve tuvaletini tıkayacağım için özür diliyorum. | Open Subtitles | أتقدم بالإعتذار مبدئياً عن سدّ الحوض، البالوعة والمرحاض |
| Klozet, lavabo ve yıkanabileceğiniz bir yer var. | Open Subtitles | والمرحاض في الخلف والمغسلة تقع هنا بجانب الحمام |
| Burada bir yorgan var. tuvalet ve lavabolar yukarıda. | Open Subtitles | حوض الاستحمام والمرحاض بالأعلى |
| Yemeği ve suyu var bir tuvalet biraz da oyuncak. | Open Subtitles | -لديه الطعام والمياه ، والمرحاض وبعض الألعاب |
| Görünüşe göre lavaboyu ve tuvaleti çıkarmışlar. | Open Subtitles | أَرى بأنّهم أَخذوا المغسلة والمرحاض. |
| Yatak odası ve banyo solunda. | Open Subtitles | غرفة النوم والمرحاض في جهة اليسار |
| Zeminde ve dolapda delik açmışlar. | Open Subtitles | الجاني صنع فتحةً في الأرضيّة والمرحاض. |
| Patricia bağırıyordu... tuvalet taştı... ve bir ayna düşüp kırıldı. | Open Subtitles | باتريسا) كانت تصرخ) والمرحاض طفح ومرآة وجهت للأسفل وأنكسرت |
| ve tuvalet yine taştı ! | Open Subtitles | والمرحاض ممتلىء مرة أخرى |
| ve tuvalet ... | Open Subtitles | والمرحاض هو... |