| Ve Kaptan Bill Owens, Donanma'nın araştırma programının deneysel denizaltı tasarımcısı. | Open Subtitles | والنقيب بيل اوينز ، مصمم الغواصة لبرنامج بحث البحريه |
| Ben buna rastlantı demezdim, Kaptan. | Open Subtitles | أنا لا أسمي ذلك من قبيل الصدفة، والنقيب. |
| Komuta Merkezi, ben Kaptan James Wheeler. Beni duyuyor musunuz? | Open Subtitles | مركز التحكم, والنقيب جيمس ويلر هنا, تسمعني؟ |
| Skipper, planını hafife aldığım için kusura bakma ne olur. | Open Subtitles | أنا آسف ل التقليل من شأن الخطة، والنقيب. |
| Daha önce gerçekleşmesi imkânsız şeylere karşı koyduk Skipper. | Open Subtitles | واجهنا صعوبات بالفعل طويلة، والنقيب. |
| Bu General Kenobi, Kumandan Tano ve Yüzbaşı Rex. | Open Subtitles | القائد تانو , والنقيب ريكس نحن نتطلع لان نأخذ الصراع |
| Biraz daha zaman gerekiyor, Yüzbaşım. | Open Subtitles | أنا بحاجة الى مزيد من الوقت، والنقيب. |
| Anlaşıldı, Başkomiserim. | Open Subtitles | مفهومة، والنقيب. |
| Affınıza sığınarak söylüyorum ki Kaptan Emmett, Milletvekili Marshal Jackson'un kim olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | كل الاحترام الواجب، والنقيب ايميت، أنا أعرف بالضبط من نائب المارشال جاكسون. |
| Hizmet ve fedakarlığınız için size bizzat teşekkürlerimi sunarım, Kaptan Lacey. | Open Subtitles | أريد أن أشكركم شخصيا لخدمة والتضحية، والنقيب لاسي. |
| Buralardaydım madem Kaptan hayranım bir uğrayıp teşekkür mahiyetinde küçük bir hediye vereyim dedim. | Open Subtitles | كنت في المنطقة والنقيب معجب. لذا أتيت لأعطيه هدية كشكر |
| Bütün ekipmanınızdan hoşlandım, Kaptan. | Open Subtitles | أود من جميع المعدات الخاصة بك, والنقيب. |
| Komuta Merkezi, ben Kaptan Wheeler. | Open Subtitles | مركز التحكم, والنقيب جيمس ويلر. |
| Kaptan ile kişisel problemler hakkında konuştuk. | Open Subtitles | حسنٌ, أنا والنقيب كنا نقحم أنفسنا |
| Ama aşağı geleceksiniz, Kaptan. | Open Subtitles | ولكن لا ينزل, والنقيب. |
| Senin sıran, Kaptan. | Open Subtitles | عملكم, والنقيب. |
| Onları ektik Skipper. | Open Subtitles | أعتقد أننا خسرنا منهم، والنقيب. |
| Burası Kentucky Skipper. | Open Subtitles | كنتاكي، والنقيب. |
| Benim, Hank'in ve Yüzbaşı'nın da. | Open Subtitles | ولي, ولهانك, والنقيب كذلك الكل كان في كاميرا هذا المحقق |
| Komutanım Teğmen Byrd ve Yüzbaşı Wilcox'u tutuklamaya kararlıyım. | Open Subtitles | سيدي ، أنوي أن أقبض على " الملازم " بيرد " والنقيب " ويلكوكس |
| Bir şey sorabilir miyim, Yüzbaşım. | Open Subtitles | اسمحوا لي أن أطلب منكم شيئا ، والنقيب . |
| Dinliyoruz Başkomiserim. | Open Subtitles | المضي قدما، والنقيب. |
| - Çabucak kapat dosyayı. - Ben de buna çalışıyorum komiser. | Open Subtitles | وثيقة الآن هو سريعة أنا أحاول أن نفعل ذلك ، والنقيب |