| Yani Hindistan'da yalnızca fillerle kaplanlar mı var? | Open Subtitles | كل ما حصلوا عليه هو الفيلة والنمور في الهند؟ |
| Aslanlar, kaplanlar ve ayılar gibi benzer türler bunların dışında şu an güzel ve değişik dediğimiz yerler de buna dahil olacak. | Open Subtitles | سيشمل ذلك أنواعاً مألوفة مثل الأسود والنمور والدببة لكن هناك أيضاً مناطق واسعة من الأرض رائعة وجميلة ومتنوعة |
| Saldırganlık laboratuarı, yılanlar, kaplanlar ve ayılar üstünde çalışır. | Open Subtitles | مُختبر العُدوان يدرس الثعابين والنمور والدببة. |
| Gerçekten de biz insanlar şempanzelerle ve diğer maymunlarla, en az aslanların, kaplanlarla ve diğer kedigillerle olduğu kadar yakın akrabayız. | Open Subtitles | وبقية القرود مثل القرابة بين الأسود والنمور وبقية فصيلة القطط، على سبيل المثال. |
| Aslanları ve kaplanları nasıl terbiye edeceğimizi bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف إذا ما كنا قادرين على ... ترويض الأسود والنمور |
| İnsanlar yoldan ayrılmaz kaplanlar da dağdan. | Open Subtitles | الناس لايتركون الطريق والنمور لا تترك الجبال |
| Sıçan akımı bir yana ya aslanlar, kaplanlar, timsahlar... | Open Subtitles | أسراب من الفئران أمر واحد، لكن أسراب من الأسود والنمور والتماسيح |
| Kartallar dağlardan kaplanlar ormandan gelir ama çölden hiçbir şey gelmez. | Open Subtitles | النسور تأتي من الجبال والنمور تأتي من الغابات ولكن لا شيء لا شيء يأتي من الصحراء. |
| - Düşünüyorum da bize kaplanlar, aslanlar gerekli yani fikrimin tamamına. | Open Subtitles | ـ كنت أفكـر فحسب يجب أن نحصل على تلك ... الأسود والنمور أو غيرها حسناً ، تلك هي الفكرة برُمـتها |
| Aslanlar, kaplanlar, zebralar. | Open Subtitles | الأسود والنمور والحمار الوحشي |
| Güzel bir sirke ne dersiniz? Aslan ve kaplanlar. | Open Subtitles | انه رائع حيث الأسود والنمور |
| Aslanlar, kaplanlar, ayılar. | Open Subtitles | - الاسود والنمور والدببة ، يا إلهي. |
| Ve kaplanlar korkunçtu. | Open Subtitles | - والنمور الأخرى كانت خائفة - ششش |
| - Ya kaplanlar? | Open Subtitles | والنمور ؟ |
| Ve yaşlı kurtlar, genç kaplanlarla dolu bu hukuk firmasına adım attınız. | Open Subtitles | ودخلت لهذه الشركة المليئة بالثيران القدامى والنمور الشابة. |
| Hayır, kaplanlarla aslanlar çok farklıdır. | Open Subtitles | لا الأسود والنمور مختلفون عن بعضهم |
| Pekâlâ. Aslanlar ve kaplanları düşünüyorum. | Open Subtitles | .حسنٌ , أنا أفكر بالأسود والنمور |