| Ama hepsini tutuklamışlar, adam ve çocuk öldürülmüş. | Open Subtitles | أخذها والفتى معها لكن تم إعتقالهم جميعهم والرجل والولد قُتلا |
| Sonrasında çocuk oldukça yüksek bir basamağa çıkar ama babası atladığı zaman geri çekilir ve çocuk yüzüstü yere düşer. | Open Subtitles | والولد يقفز من درج عالي , لكن فى هذه المرة , الوالد تراجع والولد وقع على وجه |
| Gerçek bir sosyopat olup olmadığını bilmenin tek yolu klinik değerlendirmesi yapmak, ve çocuk konuşmuyor. | Open Subtitles | الطريقة الوحيده لمعرفت اذا هو مريض نفسي أن يعمل فحوصات سريرية شاملة والولد لايتكلم |
| Gece bekçisi, kampüsten koşarak çıkan müslüman bir çocukla sıska bir çocuk görmüş. | Open Subtitles | الحارس الليلي شاهد الفتى المسلم والولد الهزيل. يركضون خارج المجمع المدرسي. |
| Ben, zenci ve parlak çocukla mutfağa geri dönüyorum. | Open Subtitles | فلتعد للمطبخ . مع الزنجي والولد الذكي |
| Sen ve çocuk araba da uyuyun. Ben dışarıda uyurum. | Open Subtitles | اذا انت والولد تنامون بالسيارة اني انام برة |
| İkisi de botulizm tedavisine cevap vermiyor ve çocuk nöbet geçirmeye başladı. | Open Subtitles | لم يستجب أيّ منهما لعلاج التسمّم، والولد لديه تشنجات الآن |
| Tek istediğimiz o defter ve çocuk. Anlıyor musun? | Open Subtitles | كل مانريده هو الكتاب والولد, هل تفهمين؟ |
| ve çocuk, Kafkasya'dan geldi. Onlar çok farklı insanlardır. | Open Subtitles | والولد من بلاد القوقاز انهم ناس مختلفون |
| ve çocuk sigara içiyormuş. | Open Subtitles | الجد يدخّن والولد يدخّن.. |
| Hanımefendi ve çocuk. | Open Subtitles | السيدة والولد |
| Aynı zamanda tutuklanan çocukla. | Open Subtitles | والولد الذي إعتقل |