| Ben, en Sonunda acı veren karanlık şüphelerden vazgeçtim, Ve aydınlığa döndüm. | Open Subtitles | وبالنهاية لم أعد أحتمل ألم أكثر إستطعت الإنتقال من الظلام الى النور |
| Proje Sonunda 60'a yakın kütüphane olacaktı, biz de bir günde belki bunlardan beş altısını görebilecektik. | TED | وبالنهاية كان هناك 60 مكتبة، وعلى الأرجح ذهبنا إلى 6 منها في يوم واحد. |
| "Lütfen, lütfen gitsin." diye Ve Sonunda gitti. | Open Subtitles | ثم نقوم بالدعاء حتى يذهب وبالنهاية , يذهب |
| Ve bununla birlikte... bizi yaratanla tek vücut oluruz. | Open Subtitles | وبالنهاية.. نحن متوحدون مع القوة التي خلقتنا |
| Beni buzların içerisine koymuşlar sonra da ilaca bağlı bir komaya girmişim. | TED | غطوني بالثلج وبالنهاية تسبب المخدر في وضعي بحالة غيبوبة. |
| Ve sonuç olarak bu büyük kayaları aşağıdan yukarıya taşımalısın Ve hepsini mükemmel şekilde uydurmalısın. | Open Subtitles | وبالنهاية يجب نقل هذه الاحجار الضخمة من هنا إلى هنا كما يجب ان يتم رصهم بدقة متناهية |
| Geri gelecek, gözümüzü korkutacak, bize 7 tane sebep gösterecek, Ve bizde eninde Sonunda kabul edeceğiz. | Open Subtitles | سيعود ويهاجمنا بانتقاداته ويعطينا سبعة أسباب وبالنهاية سنخضع كلنا، لا أنا وحدي |
| Kıza keskin birşeyler saplayacağız, eninde Sonunda duyarlı olduğu yeri bulacağız. | Open Subtitles | نظل نوخزها بإبر حادة وبالنهاية سنجد الجزء الحساس |
| Sonunda Times meydanının oralarda bir yerlerde yürürken bir polisin omzuna hafifçe dokunarak soruyor: | Open Subtitles | وبالنهاية يسير لمنتصف ساحة التايمز يربّت على كتف شرطي ويقول |
| Ve eninde Sonunda değişiklik gerçekleşir ama vakit alır. | Open Subtitles | وبالنهاية يحدث التغيير لكن يتطلب بعض الوقت |
| Korkunun beş aşaması dediğim bir süreçten geçmek üzeresin. İnkâr, öfke hüsran, teslim olma, Ve Sonunda da korku. | Open Subtitles | أنت تمرين خلال ما اسميه مراحل الخوف الـ 5 الإنكار، الغضب، الإحباط، القبول وبالنهاية الخوف |
| Sonunda kendini bir bilardo salonunda öldürttü. | Open Subtitles | إفتعل المشاكل دوماً أينما ذهب وبالنهاية تسبب بمقتله في صالة للبلياردو |
| En Sonunda turuncu yelekli bir görevli bize ulaştı Ve bizi King's Cross'a çıkan tünele yönlendirdi. | Open Subtitles | وبالنهاية,أتى أحد العمال الأرضيين مرتديًا بزة برتقالية وبدء يقودنا خارج النفق الى داخل تقاطع شارع الملك |
| Çoğumuzun erkek arkadaşı Ve ciddi ilişkileri var. Sonuçta hepimiz kiliseye gider Ve evleniriz. | Open Subtitles | لسنا رخيصات ، لدينا أصدقاء وعلاقات حقيقية ، وبالنهاية سنتزوّج |
| Harika bir öğrenci Ve çalışandı. | Open Subtitles | كانت أساسيات مهمه وبالنهاية قمتُ بتوظيفهِ |
| Pekâla, neticede... koleje giderken, senden çok da farklı değildim. | Open Subtitles | وبالنهاية عندما إلتحقت بالجامعة لم أكن مختلفاً عنك |
| Yaptığı da bu. Kırılma noktanı aşıyor Ve sen de suçlu olsan da olmasan da kabul ediyorsun. | Open Subtitles | هذا ما يفعله، يصيبها بإنهيار، وبالنهاية سيجعلها تعترف هل هي مذنبة أم لا |
| Bir şişe şarabı dibine kadar emdikten sonra da gözlerin kaymış olarak birlikte ne kadar güzel zaman geçirdiğimizi söylersin. | Open Subtitles | وبالنهاية بعد شرب زجاجة كاملة من الخمر وتذهبي وانت في حاله سكر كامل وتقولي كم كان رائع الخروج سوياً |