| Güzel bir sandalye yapan bir marangoz görürsün ve sonra sizin robotlardan biri gelir ve iki katı hızla daha güzel bir sandalye yapar. | Open Subtitles | يمكن ان نتخيل نجاراً يصنع كرسياً جميلاً وعندما يأتي الروبوت فانه يصنع كرسياً اجمل وبضعف السرعه |
| Sen ne kadar berbat şey yersen, ben iki katını, iki katı hızla yerim. | Open Subtitles | ايا كانت الكمية التي يمكنك اكلها يمكنني اكل ضعف الكمية وبضعف السرعة |
| Bir tavus kuşu kadar mağrur ve onun iki katı kadar güzel. | Open Subtitles | فخور مثل الطاووس وبضعف كما هو معروف |
| Çitalardan çok daha uzun ve onların iki katı ağırlığında. | Open Subtitles | طير أطول من الفهد بكثير، وبضعف وزنه |
| Büyük Okyanus'ta. Teksas'ın iki katı büyüklüğünde! | Open Subtitles | إنها في المحيط الهادئ، وبضعف حجم ولاية (تكساس) |