| Bunu seninle ve onunla konuştuk. | Open Subtitles | لقد تحدثنا عن ذلك أنا وأنت وتحدثت معه أيضاً |
| Öyle mi? Telefon kayıtları, aramaların direkt hattınıza geldiğini ve onunla toplamda on iki dakika konuştuğunuzu gösteriyor. | Open Subtitles | سجل المكالمات يظهر أنّه اتصل على خطكَ المباشر وتحدثت معه لـ 12 دقيقة |
| Ryan'ı Hebden'in oradaki dükkanda görmüş ve onunla konuşmuş. | Open Subtitles | لقد رأت راين خارج المحل اسفل هبدن وتحدثت معه |
| Ben de yanına gidip onunla konuştum ve ona yan tekerler olmadan sürmenin ileriye dönük yararlarını anlattım. | TED | لذلك ذهبت وتحدثت معه عن الفوائد طويلة الأجل للركوب بدون عجلات التدريب |
| Kara liste hakkında onunla konuştum. | Open Subtitles | وتحدثت معه حول وضعك على القائمة السوداء |
| Miles'ı gördüm ve onunla konuştum. | Open Subtitles | لقد رأيت "مايلز" وتحدثت معه |
| onunla konuştum. | Open Subtitles | وتحدثت معه |