| Hemen geri dön ve sattığın arabanı geri al. | Open Subtitles | عليكِ فقط أن تعودي للمنزل وتعودي كما كنتِ |
| Dinlen, kendini toparla, katılmaya hazır ve istekli olduğunda tekrar aramıza dön. | Open Subtitles | وتعودي عندما تكونين مستعدة وسعيدة للمشاركة مجدداً. |
| 12 saati geçince yerine başka bir asistan geçecek. Böylece dinlenip geri gelebilirsin. | Open Subtitles | اتفقي مع طبيب مقيم آخر ليكون بديل لكِ، كي ترتاحي وتستعيدي طاقتكِ وتعودي |
| İstiyorsan biraz daha deneme yaptıktan sonra geri gelebilirsin. | Open Subtitles | هل تعرفين بشكل جدي هل تريدين ان تذهبي للتدريب وتعودي مرة اخرى ؟ |
| Eğer bir şekilde o senin kocadıysa belki onu dinleyip eve dönmelisin. | Open Subtitles | إذاً، لو كان ذلك زوجكِ، فعليكِ أن تصغي إليه وتعودي إلى دياركِ. |
| Emin misiniz bunları bırakıp... sonra tekrar gelip alma konusunda? | Open Subtitles | هل أنت واثقة أنكي لا يمكنكي... تركهم وتعودي مرة أخرى؟ |
| Dinlen, kendini toparla, katılmaya hazır ve istekli olduğunda tekrar aramıza dön. | Open Subtitles | وتعودي عندما تكونين مستعدة وسعيدة للمشاركة مجدداً. |
| Hey, tatlım, bana bir iyilik yap ve atına geri dön. | Open Subtitles | يا حبيبتي هل تقدمي معروف ، وتعودي لوضعية الحصان. |
| Vazgeç, evine geri dön. | Open Subtitles | عليك أن تستديري وتعودي إلى منزلك. |
| Neşeli haline dön ve iş merkezine git. | Open Subtitles | حاولي أن تتفائلي وتعودي إلى مكتب العمل. |
| Ve acele geri dön. | Open Subtitles | وتعودي بسرعة. |
| eve geri dönmeni için yalvardığını söylemiştin. | Open Subtitles | و توسل إليك كي تختصري عطلتك وتعودي إلى المنزل |
| Burada, rahat yatağımda oturacağım çünkü bir haftaya kalmadan Jack'e kızıp, bana geri dönmek için bir mazeret bulacaksın. | Open Subtitles | سأبقى جالسا هنا في سريري المريح لأنه بعد أسبوع ستجدين سببا لتغضبي من جاك وتعودي الي |
| Senin çantanı arama partisine katılıp geri gelecek zamanı yok. | Open Subtitles | ليس لديه الوقت الكافي كي تذهبي لحفلة البحث داخل حقيبتك وتعودي منها. |
| Ölüp geri gelmeden gerçek avcı olamazsın. | Open Subtitles | لن تُعتبري صيّادة بحقّ ما لم تموتي وتعودي للحياة مجددًا |
| Ancak belki de artık uzatılan bir eli tutup medeniyete geri dönme vaktiniz gelmiştir. | Open Subtitles | ولكن ربّما قد حان الوقت لكيّ تطلبي المساعدة وتعودي إلى التحضر. |
| Eğer bir şekilde o senin kocadıysa belki onu dinleyip eve dönmelisin. | Open Subtitles | إذاً، لو كان ذلك زوجكِ، فعليكِ أن تصغي إليه وتعودي إلى دياركِ. |
| Size tavsiyem, partiyi unutup doğruca eve gidip yatmanız olacaktır. | Open Subtitles | أقترح أن تنسي أمر الأمسية الترفيهية وتعودي للفندق لكي تنامي جيداً |
| Süper kahraman ayaklarını bırakıp tekrar yeşil sahalara dönme vakti geldi. | Open Subtitles | لقد حان الوقت لأن تتخلي عن لعب دور البطلة الخارقة وتعودي إلى اللعبة بشكل رسمي |
| Akşam partiye gitmesen evini temizlesen, sonra da ben gelip tekrar birlikte kirletsek. | Open Subtitles | لماذا لا تتركي الحفلة وتعودي للمنزل و تبدأي بالتنظيف وسأحظر بعدها و نستطيع أن كما تعلمي ونلوثه من جديد |