| Bu öğlen, televizyonu çıkarıp şuraya koyabiliriz ve Dylan belgeselini yine izleyebiliriz. | Open Subtitles | المكان رائع الليلة سنضع التلفاز هناك ونشاهد فلماً وثائقياً |
| Stan'in karısı, birlikte o adamın belgeselini izlediklerini ve Stan'i hazine avcısı olmaya yönlendiren şeyin o olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | قالت زوجة (ستان) بأنّهما شاهدا فيلماً وثائقياً عنه، وذلك ألهم (ستان) ليُصبح باحثاً عن الكنوز. |
| Bir zamanlar bir ayının arabaya binip kullandığı bir belgesel izlemiştim. | Open Subtitles | رأيت مرةً فيلماً وثائقياً عن دبٍ استقل سيارة و قام بقيادتها |
| Tek bir belgesel yapmak için orada olduğumu, sonra dünyanın başka bölgelerine gideceğimi düşünüyordum | TED | كنت أعتقد أنني هناك لأنتج فيلماً وثائقياً واحداً وبعدها سأنتقل إلى جزء آخر من العالم. |
| bir belgesel izlemiştim. Çocuk kurtlar tarafından büyütülüyor. | Open Subtitles | لقد رأيت فيلماً وثائقياً الولد الذي تربيه الذئاب |
| Dokuz yıldır başarılı bir belgesel yapamıyoruz. | Open Subtitles | عزيزي،لم ننجز فيلماً وثائقياً ذو شأن من تسعة أعوام |
| O bir belgesel değil, o bir çizgifilmdi. | Open Subtitles | لم يكن فيلماً وثائقياً كان ذلك فيلم صور متحركة للأطفال |
| Bir seferinde bu konuda bir belgesel bulduğumu sanmıştım ama, anladım ki 1970'lerden kalma bir komedi dizisiymiş. | Open Subtitles | ظننت بانك وجدت فلماً وثائقياً عن واحده و لكن تبين انه مسلسل كوميدي من السبعينات |
| Sanat evinde ikili bisikletler ile ilgili çok zevkli bir belgesel var. | Open Subtitles | سيُعرض فيلماً وثائقياً ممتعـاً عن الدراجات الترادفية في معرض الفن |
| Yani diyorsun ki ...cinayet silahı bir belgesel filmi miydi? | Open Subtitles | إذا، ما تقوله هو أن سلاح الجريمة كان "فيلماً وثائقياً"؟ |
| Bir keresinde turnalarla ilgili bir belgesel izlemiştim. | Open Subtitles | لقد شاهدت مرة فيلماً وثائقياً مذهلاً عن طيور الكركية |
| Üniversitede Çin'le ilgili bir belgesel izlemiştim. | Open Subtitles | لقد شاهدت فلماً وثائقياً عن الصين في الجامعة |