Hepsi bu da değil, üstelik gayet canlı ve değerli bir atı çaldı. | Open Subtitles | لم يقتصر الأمر على ذلك، بل سرق حصان غالي وثمين أيضاً |
Hepsi bu da değil, üstelik gayet canlı ve değerli bir atı çaldı. | Open Subtitles | لم يقتصر الأمر على ذلك، بل سرق حصان غالي وثمين أيضاً |
Sinema sanatının bu toplumda... ciddi ve değerli bir sanat olarak gelişmesine imkan verdiniz. | Open Subtitles | لقد تبنيتم السينما لمدة طويلة... كفنّ جدي وثمين في هذا المجتمع |
Dediğin gibi aptalcaydı. Ağır bir bedeldi. | Open Subtitles | كما تقول، أحمق وثمين |
Dediğin gibi aptalcaydı. Ağır bir bedeldi. | Open Subtitles | كما تقول، أحمق وثمين |
Bu ağaçlar önemli ve değerli bir mahsul veriyorlar. | Open Subtitles | هذه الأشجار تنتج محصول مهم وثمين. |
Neyse, bu eski ve değerli bir şey. | Open Subtitles | بأيّ حال، إنه عتيق وثمين. |