| Meteor yağmuruna çok ilginç bir bakış açısı olan bir adam buldum. | Open Subtitles | وجدت رجلاً لديه وجهة نظر مدهشة عن سقوط النيزك |
| Saygın konuma sahip düzgün bir evi, birikmiş parası olan bir adam buldum. | Open Subtitles | وجدت رجلاً ذو مَكَانَة مُحترمه يملك منزلاً، ومالاً وفيراً |
| Marty'nin eski polis rozetinin ciğer salamından kopyasını yapacak birini buldum. | Open Subtitles | وجدت رجلاً بوسعه عمل نسخة طبق الأصل من شارة مارتي القديمة ليصنع منها كبدًا |
| Pencereyi tamir edecek birini buldum gibi. | Open Subtitles | أعتقد أنني وجدت رجلاً مذهلاً ليصلح النافذة |
| Annemin bir kez olsun iyi bir adam bulduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | اعتقدت ربما امي وجدت رجلاً جيداً لمرة واحدة |
| Bilirsin işte, çıktığım bütün ezik müzisyenlerden sonra Sonunda düzgün bir adam bulduğumu sanmıştım... | Open Subtitles | أتعلم، بعد كل الموسيقيين الفشلة الذين واعدتهم ظننت أنني أخيراً وجدت رجلاً محترماًَ لكن.. |
| Çok çaresiz bir adam buldum. Tam üzerine bahis oynamalık. | Open Subtitles | وجدت رجلاً مستميت جدا سنجعله للمراهنة |
| Pearl Harbor dövmeli hoş bir adam buldum onu yukarı çıkarttım ve Dan'in bizi bulmasına izin verdim. | Open Subtitles | لقد وجدت رجلاً لطيفاً لديه وشم بيرل هاربور، وأخذته إلى الطابق العلوي لأضاجعه... وأتحت الفرصة لدان ليكتشفنا. |
| Arjantin'de yaşlı bir adam buldum. | Open Subtitles | وجدت رجلاً عجوزاً في "الأرجنتين" |
| Yüceliği kusurlarını aşan bir adam buldum. | Open Subtitles | وجدت رجلاً تفوق عظمته عيوبه. |
| Bir adam buldum. | Open Subtitles | وجدت رجلاً |
| Ben de grupta çalan DJ adında birini buldum! | Open Subtitles | وجدت رجلاً أسمه (دى جى) وهو عضو فى فرقة موسيقية |
| IADG araştırma ekibinin, terkedilmiş bir yerdeki kapsül içinde bir adam bulduğunu söyledi. | Open Subtitles | أخبرني أن فريقاً من المجموعة الدولية لحماية الحيوانات قد وجدت رجلاً في حال من الاستقرار في مجمّع مهجور |
| Ona kumsalda bir adam bulduğumu söylemiştim. | Open Subtitles | لقد أخبرته بأنني وجدت رجلاً على الشاطيء |