| Sonra paspasın altında yedek anahtarı buldum. | Open Subtitles | وسحق من خلال النافذة، مثل بروس ويليس في داي هارد ولكن بعد ذلك بدا للتو تحت حصيرة الخاص بك، و لقد وجدت مفتاح فراغك. |
| O zaman kapı açıktı. anahtarı buldum. | Open Subtitles | هيى, لقد وجدت مفتاح الباب |
| Bir kasa anahtarı buldum. "Centurion" marka. | Open Subtitles | لقد وجدت مفتاح خزانة "سنتوريون" |
| Tamam ama güç anahtarını buldum işte. Hadi gidelim. | Open Subtitles | حسناً، انظري لقد وجدت مفتاح الطاقة لذا هيّا لنذهب |
| Siz Avrupa'dayken kasanın anahtarını buldum, fotoğrafları gördüm. | Open Subtitles | كنتما في أوروبا و... وجدت مفتاح الصندوق المقفل، وكل الصور |
| Arabanda bu otel anahtarını buldum. | Open Subtitles | - وجدت مفتاح فندق في سيارتك |
| Kardeşiniz gittikten bir kaç saat sonra odasındaki yatağın altında bir anahtar buldum. | Open Subtitles | بعد ساعات قليلة من مغادرة أختكِ وجدت مفتاح في حجرتها ، تحت السرير |
| Bir otel anahtarı buldum ve Yemen'de olduğumu keşfettim. | Open Subtitles | وجدت مفتاح فندق و اكتشفت أنني في (اليمن) |
| Jackie'nin sakladığı, banka kasasına ait bir anahtar buldum. | Open Subtitles | وجدت مفتاح لخزينه ايداع كانت جاكى تحتفظ به |