| Oyuncaklarının içine baktık, hiç plastik at bulamadık fakat bunu bulduk. | Open Subtitles | بحثناخلاللعبكولمنستطيع أيجادأىخيولبلاستيكية . لكننا وجدنا هذا |
| Yangın, evdeki tüm bilgisayar donanımını eritmiş ama bodrum duvarına gizlenmiş halde bunu bulduk. | Open Subtitles | النارأذابتكل أجهزةالحاسوببالمنزل, ولكننا وجدنا هذا مختبأ وراء حائط السرداب |
| Ama sonra, Eli ve ben eski evde, bebeklerinin yanında bunu bulduk. | Open Subtitles | ولكن بعد ذلك ، ايلي و أنا وجدنا هذا مع الدمى في البيت القديم |
| Perris Motel'deki odanı araştırdığımızda bunu bulduk Tucker. | Open Subtitles | وجدنا هذا عندما قمنا بالبحث في غرفتك في فندق باريس |
| Birine saldırırken öldürülen bir hayvanın içinde bunu bulduk. | Open Subtitles | وجدنا هذا داخل حيوان قُتل بينما كان يهاجم أحدهم |
| Başta karısını terk edip kaçtığını düşündük ama sonra bunu bulduk. | Open Subtitles | اولاً ظننا انه يتفادى زوجته ومن ثم وجدنا هذا |
| Önce amonyak kokusu aldık, sonra bunu bulduk. | Open Subtitles | فى البداية شممنا رائحة امونيا ثم وجدنا هذا |
| Kan için üniformanı test ediyoruz ve ekip aracının bagajında bunu bulduk. | Open Subtitles | نحن نفحص ملابسك بحثاً عن الدماء، وقد وجدنا هذا في صندوق سيّارة دوريّتك. |
| - Arabanın ön koltuğunda bunu bulduk. | Open Subtitles | لقد وجدنا هذا في المقعد الأمامي لأحد السيارات |
| Böldüğüm için kusura bakmayın ama kliğini kapattığımızda bunu bulduk. | Open Subtitles | عُذراً على المُقاطعة، لكن وجدنا هذا عندما أغلقنا العيادة |
| Bayan Vanderwaal evi tekrar aramamızı istedi ve bunu bulduk. | Open Subtitles | طلبت منا السيدة "فاندروال" تفتيش المنزل ثانية و وجدنا هذا |
| Depoda bir de bunu bulduk. Bunun için ne diyorsunuz? | Open Subtitles | وجدنا هذا ايضا بالمخزن من الرجال هناك |
| Ve arabada gaz pedalının yanında bunu bulduk. | Open Subtitles | ـ لا وجدنا هذا على ارضية السيارة |
| Başka kan lekesi var mı öğrenmek için luminol sıktık, bunu bulduk. | Open Subtitles | "لقد رششنا البطاقة بـ"اللومينول للبحث عن بقايا للدم، لكنّنا وجدنا هذا |
| Komşuların geçmişlerini araştırırken bunu bulduk. | Open Subtitles | عبر البحث في تواريخ الجيران وجدنا هذا |
| Neyse. bunu bulduk. Teşekkürler. | Open Subtitles | على أي حال لقد وجدنا هذا , شكراً |
| Tam ben söyleyecektim. Kurbanın arabasının torpido gözünde bunu bulduk. | Open Subtitles | وجدنا هذا في درج الحافظة للسيارة |
| Ama bunu bulduk. Onu gelecek sefer yakalarız. | Open Subtitles | لكن وجدنا هذا سنمسكه في المرة المقبلة |
| Karım ve ben, bu kulübeyi bulduğumuzda boş duruyordu. | Open Subtitles | زوجتي وأنا وجدنا هذا الكوخ وكنا نستريح به |
| şunu bulduk. | Open Subtitles | قمنا بتمشيط الحي كله حتى وجدنا هذا |
| Cesedini 9. bölgede çamurun içinde bulduk. | Open Subtitles | لقد وجدنا هذا في الحي التاسع صامد في الطين |
| Bunu kimliği belirsiz bir hastanın üzerinde bulduk. Bir otelin anahtar kartı. | Open Subtitles | وجدنا هذا مع المصاب، إنه مفتاح غرفة بفندق |