| Fakat on dolar çaldığım adamın yüzünü hiç görmediğimden, Kasetleri sakladığı için şanslı sayılırdım. | Open Subtitles | لكن بما أنني لم أرَ قط وجه الرجل الذي سرقت منه 10 دولارات كنت محضوضاً لأنه احتفظ بالأشرطة |
| Seni bu işe bulaştıran adamın yüzünü gör istedim. | Open Subtitles | أردتُك أن ترى وجه الرجل الذي أقحمك في هذه الفوضى. |
| Bana iltifatta bulunan adamın yüzünü görmek isterim. | Open Subtitles | أريد رؤية وجه الرجل الذي أغراني |
| Karşımda ailesini bir daha göremeyeceğini anlayan bir adamın suratı duruyor. | Open Subtitles | هذا هو وجه الرجل الذي يعرف أنه لن يرى عائلته مجددًا. |
| Karşımda ailesini bir daha göremeyeceğini anlayan bir adamın suratı duruyor. | Open Subtitles | هذا هو وجه الرجل الذي يعرف أنه لن يرى عائلته مجددًا. |
| Seni seven adamın yüzü, göreceğin son yüz olacak. | Open Subtitles | أنتِ تستحقين أن يكون معك وجه الرجل الذي يحبك |
| Beni öldürecek olan adamın yüzünü gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيتُ وجه الرجل الذي سيقتُلني. |
| Beni boğan adamın yüzünü gördüm. | Open Subtitles | رأيت وجه الرجل الذي يفعل ذلك |
| Bana saldıran adamın yüzünü görmediğimi söylediğimde... | Open Subtitles | حين قلت من قبل أني لم ار وجه الرجل الذي هاجمني... . |
| Çocuğun gördüğü şey, onu ailesiyle kavuşturacak olan adamın yüzü. | Open Subtitles | بل إنّه رأى وجه الرجل الذي سيلم شمله بوالديه. |
| Bu, gördüğüm adamın yüzü. | Open Subtitles | هذا هو هذا وجه الرجل الذي رأيته |