| Ama bu, depoda bulduğunu söylediğin saçın nereden geldiğini açıklar. | Open Subtitles | لكن ذلك قد يفسر الشعر الذي ادعيت أنك وجدته في وحدة التخزين |
| O depoda ne olduğuna dair bir fikrim yoktu. Bu... | Open Subtitles | لمْ تكن لديّ أيّ فكرة على الإطلاق عمّا كان في وحدة التخزين. |
| İkinci Depo dizi modülü diğer mekikte olacaktı. | Open Subtitles | وحدة التخزين الثانية كان من المقرر أن توضع بالمكوك الآخر |
| Evet. Depo tamamen doldu. | Open Subtitles | نعم ، نعم ، إن وحدة التخزين مليئة للغاية |
| Kimin elinde hem depoya girerken hem de depodan çıkarken hiçbir şey olmaz? | Open Subtitles | عند دخوله وعند خروجه، كان فارغ اليدين. من يدخل وحدة التخزين فارغ اليدين |
| O deponun kirasını ödememesine hiç anlam verememiştim. | Open Subtitles | لم أقتنع ابدا أن هذا الرجل ترك وحدة التخزين تلك عن عمد |
| Karşı madde sadece yıkıntıları değil aşağıdaki depoyu da yok eder. | Open Subtitles | مضاد المادّة لن يلتهم الحُطام فحسب، بل وحدة التخزين تحته أيضًا. |
| Yani depoda dönüşeceksin ve insanların mahremiyetine özen göstereceksin. | Open Subtitles | هذا يعني أنك سوف تتحولين في وحدة التخزين, سوف تحترمي خصوصية الناس |
| depoda 47 numara bir ayakkabı bulmuşlar. Olay yerindekiyle eşleştiği için güçlü bir aday. | Open Subtitles | لقد عثروا على حذاء مقاسه 12 في وحدة التخزين إنه مرشح قويّ |
| depoda bulduğumuzu söyleyelim. | Open Subtitles | نقول اننا وجدناه في وحدة التخزين |
| - Radyasyon ne oldu peki? depoda kobalt-60 kalıntıları bulduk. | Open Subtitles | وجدنا آثار متبقية من "الكوبالت 60" في وحدة التخزين |
| - Bu depoda bulduğum günlük. | Open Subtitles | انها صحيفة وجدتها في وحدة التخزين |
| Evet, anlam yükleyebildiğim tek yer Depo. | Open Subtitles | الموقع الوحيد الذي يمكنني ربطه بمعنى حقيقي هو وحدة التخزين |
| O Depo bir köpek barınağı kadar depresif bir yer. | Open Subtitles | وحدة التخزين, مثل, كلبضالفي مستوىالكئابة. |
| Hanna, Depo senin adına kiralanmış ve eminim ki içinde Mona'nın kanı var. | Open Subtitles | هانا، تم استئجار وحدة التخزين باسمك وأنا متأكد ان جثة مونا مخبئة في داخلة |
| Hey, Depo çalıntı kimlikle kiralanmış. | Open Subtitles | تمّ إستئجار وحدة التخزين بهويّة مسروقة. من نعرفه كان يُطارد هذه؟ |
| Morgan, Prentiss, depoya geri gidin ve adam hakkında başka ne bulabileceğinize bakın. | Open Subtitles | مورغان و برينتيس عودا الى وحدة التخزين و تأكدا ما الذي من الممكن ان تخبرانا عن الرجل |
| Sonunda, şu sizin olmayan depoya... ..bakma fırsatım oldu. | Open Subtitles | اتعرف اخيرا القيت نظره على وحدة التخزين التي لا تعود اليك |
| deponun son ödemesi yapıldıktan hemen sonra içeri girmiş. | Open Subtitles | لقد سُجن بعد الدفعة الأخيرة التي تمّ إجراؤها على وحدة التخزين. |
| Bütün gece, deponun etrafındaki insanları sorguladı. | Open Subtitles | يسهر طوال الليل في استجواب كل من كان على بعد ميلين من وحدة التخزين |
| Ama hala depoyu açmana ihtiyacım var. | Open Subtitles | ولكنّي أريدكَ أن تتوقّف عن الكلام وتفتح وحدة التخزين الآن |
| Burası depolama ünitesi. | Open Subtitles | هذه وحدة التخزين. |
| flash belleği yok ettiğim için bana kızdığınızı biliyorum, ama beni böylece atamazsınız. | Open Subtitles | أعرف بأنكن غاضبات مني بسبب تحطيم وحدة التخزين لكن لا يمكنكن مقاطعتي ببساطة |