ويكيبيديا

    "وحرية" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • özgür
        
    • ifade özgürlüğü
        
    • özgürce
        
    • ve özgürlük
        
    • ve özgürlüklerden
        
    Yoksa gençlerin güvenli ve özgür olmalarına 200 yıl daha var. TED وإلا، سيكون هناك قرنان آخران قبل أن يكون أولادنا وبناتنا، في أمان وحرية.
    Artan şiddette otoriter hareketlerde bulundu, buna ticaret birliği ile özgür basını yasaklamak da dahildi. TED مارَس أعمالًا استبدادية. من بينها منع نقابات العمال وحرية الصحافة.
    İngilizler, hürriyet ve ifade özgürlüğü ile övünmeye başladılar. Open Subtitles بدأ البريطانيون يفتخرون بأنفسهم بالحرية الشخصية ، وحرية التعبير
    Sizin gibi insanlar kürtaj, ifade özgürlüğü gibi konulardaki kısıtlamalara karşı çıkıyor. Open Subtitles أشخاص مثلك يضعون قيودًا على أشياء كالإجهاض وحرية الخطاب.
    Dünyayı yeniden tasavvur etmek için bir araçtır, öyle bir dünya ki, siyahi insanların özgürce var olabildiği, özgürce yaşayabildiği bir dünya. TED هي وسيلة لإعادة تخيل عالم حيث الناس السود يملكون حرية الوجود، وحرية العيش.
    Biz aşağılık puştlara mutluluk ve özgürlük sağlayacak sihirli hap o mu olacak yani? Open Subtitles الدواء السحري الذي يزيح كل الحثالة ويحولها إلى سعادة وحرية ؟
    - Ama eğer bildiğini söylersen ve sonucu tutuklama sağlarsa belki buradaki ziyaretin boyunca koruma ve özgürlüklerden bahsedebiliriz. Open Subtitles لكن لو أخبرتني مما لديك وقادني هذا لأعتقال ربما نتحدث عن حماية أفضل وحرية في بقائك هنا
    Haklısın. Demokratik özgür dünyanın liderleri endişelenmeli. Open Subtitles أنت محق هنا , إنهم قادة الديموقراطية وحرية العالم هم من سيقلق هنا
    Demokrasi tehlike altında olunca özgür düşünce ve bunu dile getirme konusundaki prensiplerini ne kadar çiğnemeden durabileceklerdi? Open Subtitles عندما تتعرض الديمقراطية للتهديد، فإلى متى ستتمسك بمبادئك بحرية التفكير وحرية التعبير؟
    Onlardan uzakta, özgür ve güvende olur. Open Subtitles وسيكون في أمان وحرية منهم على الاقل
    Sizin gibi insanlar kürtaj, ifade özgürlüğü gibi konulardaki kısıtlamalara karşı çıkıyor. Open Subtitles أشخاص مثلك يضعون قيودًا على أشياء كالإجهاض وحرية الخطاب.
    Ayrıca kürtaj ve ifade özgürlüğü konularında kısıtlamalar mevcut. Open Subtitles وهناك قيود على الإجهاض وحرية الخطاب.
    Ayrıca kürtaj ve ifade özgürlüğü konularında kısıtlamalar mevcut. Open Subtitles وهناك قيود على الإجهاض وحرية الخطاب.
    Kesinlikle neşeyle, özgürce ve aşkla kayıyor. Open Subtitles بالتأكيد تتزحلق ببهجة وحرية وحبّ
    Taban tabana zıt olsak da Almanya bana bir yuva verdi ve işimi özgürce yapmamı sağladı. Open Subtitles على العكس تماما، (ألمانيا) وفرت لي وطنا وحرية لممارسة عملي
    "Kardeşlik ve özgürlük." Yuri, ne harika sözler. Open Subtitles "إخوة وحرية " يوري ما هذه الكلمات الرائعة ؟
    Sofia'ya bakmak bana büyük bir mutluluk... ve özgürlük hissi veriyor. Open Subtitles لقد ألهمتني العناية بـ(صوفيا) بهجة عارمة وحرية كبيرة
    "Kardeşlik ve özgürlük." Open Subtitles "إخوة وحرية "
    - Ama eğer bildiğini söylersen ve sonucu tutuklama sağlarsa belki buradaki ziyaretin boyunca koruma ve özgürlüklerden bahsedebiliriz. Open Subtitles لكن لو أخبرتني مما لديك وقادني هذا لأعتقال ربما نتحدث عن حماية أفضل وحرية في بقائك هنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد