Hemen ayağımın altındalardı: çamur, toprak, toz, kil, adına ne derseniz... | TED | لقد كانت تحت قدمي: وحل أو تراب أو طين سمها ما تريد |
Ne yazık ki çamur kuyularında dizlerim tutuldu efendim. | Open Subtitles | أخشى أن وحل الحفره قد جعل ركبتاى تتصلبان يا صاحبة السمو |
Ne yazık ki çamur kuyularında dizlerim tutuldu efendim. | Open Subtitles | أخشى أن وحل الحفره قد جعل ركبتاى تتصلبان يا صاحبة السمو |
Üzerime istediği kadar yıldırım yağdırabilir ama o duvarın çamurlu suyuna hiçbir kuvvet beni sokamaz. | Open Subtitles | يمكنها أن تصعقني كما تريد ، لكني لن أنزل في وحل الجدار هذا |
Biri "sümük" mü dedi? | Open Subtitles | هَلْ "وحل" رأي شخص ما؟ |
Sondaj endüstrisi iki şey üzerinden yürür; çamuru delmekle ve bilgiyle. | Open Subtitles | التنقيب الصناعي ...يرتكز على أمرين ...وحل التنقيب والمعلومات |
Şiddetli yağmur, çamur, toz ve kavurucu sıcak ilerlemesini yavaşlatıyordu. | Open Subtitles | أمطار جارفة ، وحل ، وغبار وحرارة لدرجة الغليان كل ذلك أبطأ تقدمه |
Bu yüzden baskı vardı. Ama çamur yoktu O borudan akan ve dışarı çıkıyor. Şimdi bunu bana açıkla. | Open Subtitles | حسنا، يوجد ضغط لكن لم يكن هناك وحل يتدفق خارج ذلك الأنبوب، اشرح لي هذا الأمر إذن. |
Ayakkabılarında çamur var. Bina çıkışında bir çamur birikintisi vardı. | Open Subtitles | . الوحل الموجود على حذائها هنالك بركة وحل بالقرب من المخرج |
Manda pirinç tarlalarının orada çalındığına göre, hırsızların ayakkabılarında çamur olmalı. | Open Subtitles | بما أن الجاموس سرق من حقول الرز، فلا بد أن يكون هناك وحل بأحذية الناهبين |
Sana göre, bataklıktı. Diğer herkese göre, çamur. | Open Subtitles | بالنسبة لك رمال متحركة أما بالنسبة للجميع فهي بركة وحل |
çamur ve bataklıktan ibaret. Aynı çamur kazar gibi. | Open Subtitles | إنه مجرد وحل و طين كغرق اللغم في المستنقع |
çamur banyosu yapmak bilemiyorum, sağlıksız gibi geliyor. | Open Subtitles | اخذ حمام وحل يبدو نوعا ما لا اعرف، غير صحى |
Üzerlerinde çamur ve toprak var, ama aylarca tutulduklarını gösteren bir şey yok. | Open Subtitles | عليهم وحل وتراب ولكن لا آثار عن احتجازهم لشهور |
Ayakkabısında çamur var ama gaz ve fren pedalında yok. | Open Subtitles | هناك وحل على حذاءه. لكني ليس على دواسة البنزين او الفرامل. |
Bizi yakındaki fundalıklara veya çalılıklara götürebilecek çamur izi var mı hiç? | Open Subtitles | هل هناك أي عينات وحل يمكننا تعقبها إلى المروج المحلية؟ |
Daha çok çamur gibi, bulamaç gibi oluyor. | Open Subtitles | بل تحول إلى وحل طيني من المواد |
Arabayı oraya onun bırakmadığından eminler, çünkü 44 numara bir çamurlu ayak izi buldular. | Open Subtitles | وهم متأكدون انه لم يتركها هناك لانهم وجدوا أثار وحل مقاس عشرة |
Şimdi, çamurlu bir göle girersin ve yayın balığının yumurtalarını koruduğu büyük bir delik bulursun. | Open Subtitles | أنظر ، تذهب إلى بحيرة وحل و تبحث عن حفرة كبيرة حيث سمك السلور تحمي بيضها |
İçine atlamak için çamurlu bir su birikintisi bul, yada seninle rüyaların arasında duran her duvarın üstünden, etrafından yada içinden geçmek için bir yol bul. | TED | وربما ستجد حقل وحل ستُسعد بالقفز فيه وربما سوف تجدر طريقة لكي تخترق\تتجاوز\تلتف على الجدار الذي يقف عائقاً بينك وبين احلامك |
Suyun altında sarı, sümük gibi bir şey katılaşıyordu. | Open Subtitles | وحل أصفر أسفله |
Arı falan sokarsa, nehir çamuru kullanırız, değil mi Josh? | Open Subtitles | إذا تعرضنا للسعة نحل، سنستخدم وحل النهر، صحيح يا (جوش)؟ |
Eğer panel çamura ve alkol birikintisine düşseydi bu hoş olmazdı. | TED | إن أخذنا لوح النتائج وأوقعناه على عرض "وحل وويسكي" سيكون ذلك سيئاً |
Ve bunlar bir parça önemsiz şey değil, ama temizlik problemini anlamak ve çözmek çok önemli. | TED | وهذه ليست مجرد معلومات تافهة، ولكن من المهم حقا أن نفهم وحل مشكلة الصرف الصحي. |