| Turistleri rehine alıp treni kaçırdı. | Open Subtitles | لقد أخذ هذان السائحين كرهائن وخطف القطار |
| Rastgele bir kadını öldürüp kızını kaçırdı. | Open Subtitles | قتل امرأة عشوائياً وخطف ابنته |
| Schrader banka soyguncusuydu. Şimdi bir kadını öldürdü, kızını kaçırdı ve bir de polis öldürdü. | Open Subtitles | كان (شرايدر) سارق مصارف والآن قتل امرأة وخطف ابنته وقتل شرطياً |
| Silahlı saldırı, altı banka soygunu, adam kaçırma... | Open Subtitles | حيازة أسلحة، ستة بنوك، وخطف ينتظرك 60 عاماً |
| Onu zorlayabilmek için bu masum insanları kaçırmak delilikti. | Open Subtitles | يأتي لمائدة الحوار وخطف أبرياء بيد القوة شيء سيء مجنون |
| - Ama Senyor Salazar'ı öldürüp ailesinin kaçırılması görevinden o sorumlu. | Open Subtitles | حقيقي لكنه الرجل المسؤل عن هذه المهمه لقتل السيد سالازار وخطف أسرته |
| Tahliyesinden 2 gün sonra Stacy Ryan'ı öldürdü ve kızını kaçırdı. | Open Subtitles | بعد يومين من إطلاق سراحه قتل (ستايسي راين) وخطف ابنته |
| Bu manyak zamanında Asiye'yi kaçırdı. | Open Subtitles | وخطف من خلال فتاة فقيرة. |
| Asiye'yi kaçırdı ama kızın ailesi belalı. | Open Subtitles | وخطف Asiye لكن ذهبت عائلتها من بعده. |
| Hayatımı kurtarıp arkadaşımı kaçırdı. | Open Subtitles | حيث أنقذ حياتي وخطف صديقة لي |
| Chris Edwards'ı evinden kaçırdı, üstelik şahit varken. | Open Subtitles | (لقد دخل لمكلية خاصة , وخطف (كريس ادواردز تحت أنظار شاهدة |
| Bir kadını öldürdü ve Angela Olsen adında bir diğerini kaçırdı. | Open Subtitles | قتل إمرأة واحدة وخطف واحدة أخرى أسمها (أنجيلا اولسن) |
| Johnny Shea Bay Delaney'yi öldürdü ve Durant'i kaçırdı. | Open Subtitles | (جوني شيا) قتل سيد (ديلاني) وخطف (ديورانت) |
| Davalıya yöneltilen ithamlar: Dört cinayet bir cinayete teşebbüs bir de kaçırma ve zorla alıkoyma. | Open Subtitles | التهم الموجهة للمتهم هي 4 جرائم قتل وجريمة شروع في قتل، وخطف واحتجاز. |
| Tecavüz, cinayet, adam kaçırma, fidyecilik onu 10 yıl içeriye atın! | Open Subtitles | اغتصاب وقتل وخطف وفدية احبسه لعشر سنوات |
| Ayrıca toplu kedi kaçırma fikri de saçma geldi. | Open Subtitles | وخطف القطط الشامل يبدو تحدي للعقل |
| Evet, evimin dışında bir grup erkek var... ve sanırım içeri zorla girip kızım kaçırmak istiyorlar... | Open Subtitles | هناك مجموعة رجال خارج بيتي أظنهم يحاولون اقتحام البيت وخطف ابنتي |
| Dale Schrader, Stacy Ryan'ı öldürmek ve kızın Jenny'i kaçırmak suçundan tutuklusun. | Open Subtitles | (دايل شرايدر)، أنت رهن الإعتقال بتهمة قتل (ستايسي راين) وخطف ابنتك (جيني) |
| Beni kaçırmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | لم يكن لديك ل وخطف لي! |
| Ve kontun oğlunun kaçırılması da bunlara dahildir. | Open Subtitles | وخطف إبن الكونت يُعتبر شىء مهم |
| Ve kontun oğlunun kaçırılması da bu notlardan biri. | Open Subtitles | وخطف إبن الكونت يُعتبر شىء مهم |