| Aracın şoförünün silahlı ve çok tehlikeli olduğu sanılıyor. | Open Subtitles | يٌعتبر سائق السيارة مٌسلحاً وخطير للغاية |
| "Silahlı ve çok tehlikeli olarak kabul ediliyorlar." | Open Subtitles | وهي تعتبر مسلح وخطير للغاية. |
| Bauer silahlı ve çok tehlikeli biri. | Open Subtitles | (باور) مُسلح وخطير للغاية |
| Polis katilin silahlı ve oldukça tehlikeli olduğunu bildirdi. | Open Subtitles | " الشرطة تقول أن القاتل مسلح وخطير للغاية " |
| Memur silahlı ve oldukça tehlikeli. | Open Subtitles | يعتبر الضابط مسلح وخطير للغاية. |
| Zor ve son derece tehlikeli bir şey yapmak ister misin? | Open Subtitles | أصغِ , أتودين عمل شئ صعب وخطير للغاية ؟ |
| Bay Schott babanız dengesiz ve son derece tehlikeli. | Open Subtitles | السيد سكوت، والدك معتوه وخطير للغاية |
| Madrabaz çoğunlukla Avrupa'da faaliyet gösterdiğinden şu anda halka çabalarımızı Interpol'le koordineli olarak sürdürdüğümüzü hatırlatmak istiyorum ve ınterpol bizden halkı bu şahsın silahlı ve oldukça tehlikeli sayılması gerektiği konusunda uyarmamızı istedi. | Open Subtitles | الآن، نودّ أن نذكّر الناس أنّنا ننسّق جهودنا مع الانتربول لأن أعمال (المراوغ) أساسًا في (أوروبا) قدنصحونابأننحذّرالناس... بأنه يعتبر مسلح وخطير للغاية |
| Madrabaz çoğunlukla Avrupa'da faaliyet gösterdiğinden şu anda halka çabalarımızı Interpol'le koordineli olarak sürdürdüğümüzü hatırlatmak istiyorum ve İnterpol bizden halkı bu şahsın silahlı ve oldukça tehlikeli sayılması konusunda uyarmamızı istedi. | Open Subtitles | الآن، نودّ أن نذكّر الناس أنّنا ننسّق جهودنا مع الانتربول لأن أعمال (المراوغ) أساسًا في (أوروبا)، قد نصحونا بأن نحذّر الناس... بأنه يعتبر مسلح وخطير للغاية. |
| Boone kaçtı, silahlı ve son derece tehlikeli. | Open Subtitles | هرب بون. وهو مسلح وخطير للغاية. |
| Evet, silahlı ve son derece tehlikeli. | Open Subtitles | أجل، إنه مسلح، وخطير للغاية |
| Alex bir psikoz hastası ve son derece tehlikeli. | Open Subtitles | أليكس شخص مختل، وخطير للغاية |