| Şu ana kadar gördüğüm en iyi giyinmiş Bilişim teknolojileri elemanı sizsinizdir. | Open Subtitles | هذا بالتأكيد أفضل لباس سبق ورأيته على رجل يعمل بقسم تقنية المعلومات. |
| Enerji akımı o kadar güçlü ki daha önce gördüğüm hiçbir şeye benzemiyor. | Open Subtitles | طاقة التيار الكهربائي قويّة جداً إنّها تختلف عن أيّ شيء سبق ورأيته |
| - Ne? - Evlerinin önünden geçiyordum ve garajlarında onu gördüm. Neyse ki, beni göremediler çünkü kamuflaj giyiyordum. | Open Subtitles | كنت مارًا من جوار منزلهم , ورأيته بالكراج .ولحسن الحظ لم يتمكنو من رؤيتي .لأني ارتدي اللبس الزائف .. |
| Kaç kış gördünüz Lord Tyrion? | Open Subtitles | الرئيس أيمون : كم شتاء حدث ورأيته سيد تايريون |
| Ben de gördüm. Oradaydım ve gördüm! | Open Subtitles | لقد رأيته أيضاً يا مس جوبر لقد كنت هناك ورأيته |
| Adamını ara bir yolun sonuna kadar izledim ve vampirin öldürdüğü birine rastladım. | Open Subtitles | تتبعت رجلك إلى طريقٍ لعين ورأيته جثة مقتولة بطريقة مصاصي الدماء |
| Bir gün ahıra gittiğimde o da oradaydı. Suratı kızarmış dili mavileşmiş, gözleri patlayacak gibiydi. | Open Subtitles | دخلة ذات يوم للحظيرة ورأيته كا وجهه شديد الحمرة ولسانه أزرق وعيناه جاحظتان |
| Yanımdaki birkaç ranzayı devirdi ve askeri parçalarken gördüm onu! | Open Subtitles | لقد قام بأخذ سريرين بجواري ورأيته يمزقه إربا |
| gördüğüm her hapishanenin duvarları içinde bir merkezi vardır. | Open Subtitles | وكل سجن سبق ورأيته كان يحوي مركز تحكم داخل الجدران. |
| Hayatımda gördüğüm en çok vicdan azabı çeken adam sensindir herhâlde abartı bir gizem kendini komşularıyla bile nefret dolu bir hayata hapsetmeler. | Open Subtitles | لديكَ مظهر الرجل الأكثر ذنباً الذي سبق ورأيته... التصنّع الدنيء، وإجبار نفسكَ على العيش مع كراهيّة من جيرانكَ |
| İçeride, şu ana dek gördüğüm en zor şeylerden birini yaşıyor ve ben... | Open Subtitles | انها هناك تفعل أصعب شيء سبق ورأيته |
| Bu gördüğüm en aptalca hareketti... ama işe yarar. | Open Subtitles | كان ذلك أكثر شيءٍ غبيٍّ سبق ورأيته... لكن فعّال. |
| Seninle geliyordum onu gördüm ve onu durduramadan, birden oluverdi. | Open Subtitles | لقد كنت قادمة معك ورأيته وقبل أن أستطيع الوقوف هو فقط حدث |
| Sabahın 2'sinde penceremden bakınca onu gördüm. | Open Subtitles | قرابة الساعة 2 صباحاً، ألقيت نظرة من نافذتي، ورأيته أمامي |
| Ve onu gördüm, zihnindeyken canavar gelmeden hemen önce. | Open Subtitles | ورأيته عندما كنا في عقله مباشرة قبل مجيء الوحش |
| - Siz hiç gördünüz mü? - Hayır. | Open Subtitles | -هل سبق ورأيته ؟ |
| - Siz hiç gördünüz mü? | Open Subtitles | -هل سبق ورأيته ؟ |
| Bozuk plak gibi konuştuğumu biliyorum ama onu duydum ve gördüm. | Open Subtitles | أعلم اني أبدو مثل مسجلة معطوبة ولكني سمعت ذلك ورأيته |
| Gözlerimi kapadım ve gördüm. | Open Subtitles | أغلقت عيوني ورأيته. |
| Adamını ara bir yolun sonuna kadar izledim ve vampirin öldürdüğü birine rastladım. | Open Subtitles | تتبعت رجلك إلى طريقٍ لعين ورأيته جثة مقتولة بطريقة مصاصي الدماء |
| Yani ne büyük rastlantı değil mi? Kafamı kaldırmıştım ve oradaydı. | Open Subtitles | كانت مصادفة عندما التفت ورأيته هنالك |
| Evet. Nicholas'la gizlice buluşurken gördüm onu. | Open Subtitles | أجل,ورأيته في لقاء خاص مع نيكولاس. |
| Eğer yanınızda olup büyümesine bizzat tanık olsaydım ne olacağını. | Open Subtitles | كيف كان ليصبح الوضع لو بقيت معكما، ورأيته يكبر |