| Yeni İçişleri Bakanı illegal bahisler için, ...bir şeyler yapılmasını istiyor. | Open Subtitles | وزير الداخلية الجديد يريد انهاء عمل ما بخصوص مقامرة غير قانونية |
| Bu yenilik, İçişleri Bakanı'nın da istediği gibi mezar hırsızlarını işlerinden edebilir ancak aynı zamanda bu ülkeyi de bölecek! | Open Subtitles | الآن ، هذه الإصلاحات قد تحرم لصوص القبور من أعمالهم ، كما ينوي وزير الداخلية لكنهم سيُقسمون أيضاً هذه الأمة |
| Çünkü İçişleri Bakanı ilk iş olarak bu ofise telefon etti. | Open Subtitles | لأن اول ما فعله وزير الداخلية هو الأتصال على هذا المكتب |
| Evet ama Bakan, güvenlik reformları sonucunda geçen yıl çekilmiş. | Open Subtitles | نعم ولكن وزير الداخلية انسحب منه بعد الإصلاحات الأمنية العام الماضي. |
| Çocuğu, sıradan bir iş adamının oğluymuş gibi aramalıyız Bakanın oğluymuş gibi değil. | Open Subtitles | يجب أن نبحث عن الطفل .. وكأنه ابن رجل أعمال عادي .. وليس وزير الداخلية. |
| Bir kaç dakika sonra Dışişleri Bakanı ve Yönetici Shay ile toplantım var. | Open Subtitles | سأقابل وزير الداخلية ومدير المخابرات شاي خلال دقائق |
| Halk oldukça meraklı ve meslektaşlarım Cuiver ve Sicard, İç İşleri Bakanı'ndan onu Paris'e nakletmek için izin aldı. | Open Subtitles | الفضول الشعبي مرتفع، وزملائي حصلوا على تصريح من وزير الداخلية لنقله إلى باريس. |
| İçişleri bakanının içeride olduğundan emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد من أن وزير الداخلية في تلك الغرفة؟ |
| İçişleri Bakanlığı bile dosyanın bir hafta içerisinde kapatılmasını emretti! | Open Subtitles | حتى وزير الداخلية قد أمر بإغلاق القضية في غضون أسبوع |
| Kocam öğle yemeğini genelde İçişleri Bakanı'yla yer de. | Open Subtitles | زوجي عادة ما يتناول الغداء مع وزير الداخلية. |
| Hükümet, ve mevcut içişleri bakanı, | Open Subtitles | هل تعتقد أن الحكومة وعلى وجه الخصوص وزير الداخلية |
| Dr. Hans Fallada, Sir Percy Hestlestine, İçişleri Bakanı. | Open Subtitles | الدّكتور هانز فولدا، السّير بيرسي هستلستن ، وزير الداخلية. |
| Bu durumda, içişleri bakanı ve ben gizli bir plan hazırladık. | Open Subtitles | لهذا السبب وضعتُ خطّة سريّة مع وزير الداخلية. سنبحث عن القناصين المَهَرة. |
| İçişleri Bakanı Kong Qiu devlet işlerine odaklanmıyormuş. | Open Subtitles | وزير الداخلية كونغ شيه لا يركز على العمل الحكومي |
| İçişleri Bakanı Kong Qiu Majestelerini görmeye geldi. | Open Subtitles | وزير الداخلية كونغ شيه هنا لكي يرى جلالته |
| İçişleri Bakanı, cinayetin kasıtlı olduğuna dair pek çok soru işareti olduğunu düşünmüş. | Open Subtitles | يرى وزير الداخلية أن تفاصيلاً كثيرة تناقض مبدأ سبق الإصرار في الجريمة |
| Bakan kesinlikle terörist tehditi altında değil. | Open Subtitles | ولم يكن وزير الداخلية تحت أي تهديد إرهابي. |
| Bakan çocuğu kaçıran adama, oğlunun sağ salim eve ulaşacağına dair bir söz vermeli. | Open Subtitles | ويتعين على وزير الداخلية أن يعده بأن ابنه سيصل إلى البيت آمن وسليم. |
| Ama eğer Bakanın oğlunun kaçırıldığını öğrenirlerse bunu kanun ve düzenin başarısızlığı olarak nitelendirirler. | Open Subtitles | ولكن إذا اكتشفوا أن ابن وزير الداخلية قد اختطف. أنها سوف أعتبر أن فشل القانون والنظام. |
| Dışişleri Bakanı ve iki eski başkanın en sevdikleri golf arkadaşlarının oğlunu neden öldürdüğümü bana sormalarını istemem. | Open Subtitles | أنا لا أريد وزير الداخلية وممثليين رئاسيين آخريين يسألونى لماذا قتلت أبن أحد أصدقاء لعب الجولف |
| İç İşleri Bakanı resmen Cumhurbaşkanlığı'na aday oldu. | Open Subtitles | إن وزير الداخلية هو المرشح الرسمى لرئاسة الجمهورية الآن، |
| O, içişleri bakanının kızı. | Open Subtitles | إنها إبنة وزير الداخلية |
| İçişleri Bakanlığı ve Ekonomi Bakanlığı belediye seçimlerinin 2004 yılına ertelenmesini istiyor. | Open Subtitles | وزير الداخلية ووزير المالية يبحثان تأجيل انتخابات البلدية إلي العام المقبل |
| Günaydın... 11.15'te Yasama Alt Komitesiyle toplantı 12'de İçişleri Bakanıyla yemek var. | Open Subtitles | اللجنة التشريعية الساعة 11: 15 وغداء مع وزير الداخلية الساعة 12: 00 |
| Başbakan bugün burada kendisini İç İşleri Sekreteri'nin temsil etmesini istedi. | Open Subtitles | .... لقد طلب رئيس الوزراء من وزير الداخلية . أن يأتي هنا اليوم و ينوب عنه ... |
| İçişleri bakanıyım. | Open Subtitles | انا وزير الداخلية |