| Terörist grup Savunma Bakanı'nı dünyanın gözü önünde idam etmek üzereler. | Open Subtitles | إن المجموعة الارهابية على وشك أعدام وزير الدفاع أمام العالم كله |
| Savunma Bakanı Yardımcısı Curry, sizinle tekrar konuşmak ne güzel. | Open Subtitles | حضرة نائب وزير الدفاع كاري من الجيد مخاطبتك مرة اخرى |
| Öncelikle, huzurlarınızda Savunma Bakanı George Maddox. - Öyle bir götümden salladım ki. | Open Subtitles | اذا أولا دعونا نرحب بسكرتير وزير الدفاع جورج مادبوكس سحبت ذلك من مؤخرتي |
| Ben Tümgeneral Hammond, bana çabuk savunma sekreteri'ni bağlayın. | Open Subtitles | انا الجنرال العام هاموند اعطني وزير الدفاع حالا |
| Hükümet ve Savunma Bakanlığı yetkilileri, doğudaki birkaç büyük şehirden gelen panik haberleri yüzünden endişeliler. | Open Subtitles | الحكومة, وزير الدفاع و مسؤولو وزارة الخارجية قلقون من تقارير الذعر في العديد من المدن الشرقية الكبيرة. |
| Savunma Bakanı Broke Verses, bu öğleden sonra düzenlenecek basın toplantısına hazır, | Open Subtitles | وزير الدفاع بروك فيرسيس، على استعداد لعقد مؤتمر صحفي بعد ظهر اليوم |
| Her neyse, burada Savunma Bakanı Rumsfeld'in sekreteri var. | TED | على العموم، ها هو وزير الدفاع السابق رامسفيلد. |
| Bay Frederick Gray, Savunma Bakanı. Günaydın Komutan. | Open Subtitles | السيد فريدريك جراى وزير الدفاع صباح الخير أيها القائد |
| O ve Savunma Bakanı'nın da hapiste olduğu sonucu çıkıyor. Casusluk şebekesiymiş. | Open Subtitles | فهمت أنه كان في السجن أيضًا، وكذلك وزير الدفاع لقد كانت شبكة تجسس |
| Savunma Bakanı'nın başdanışmanı. | Open Subtitles | مستشار عامّ وزير الدفاع, هل فهمت؟ انك تعرف كل هذا |
| Savunma Bakanı ve bir Sovyet ajanı öldürülen bir fahişenin hizmetlerini paylaşıyormuş. | Open Subtitles | وزير الدفاع وجاسوس سوفيتي يشتركان فى عاهرة مقتولة؟ |
| Bu da Savunma Bakanı Başdanışmanı Scott Pritchard. | Open Subtitles | هذا السّيد برتشارد، مستشار عامّ وزير الدفاع. |
| Ve ben de Savunma Bakanı ile bir görüşme yapmaya gittim. | Open Subtitles | انها عادت الى لوس انجلوس في يوم السبت ايها الملازم, و انا ذهبت لرؤية وزير الدفاع |
| Savunma Bakanı. | Open Subtitles | وزير الدفاع إني أخبرك الآن, هو واقع بحبك |
| Efendim, Savunma Bakanı'yla konuştum. Emirleri kesinleştirmeden önce, | Open Subtitles | وزير الدفاع يريد أن يعرف إلى كم من الوقت |
| Sisteminiz 30 dakikadır kesik olduğu için Savunma Bakanı'yla olan toplantımdan çıkarıldım. | Open Subtitles | لقد إنسحبت من إجتماع مع وزير الدفاع لإكتشافي أن فرعك قد توقف عن العمل منذ 30 دقيقة مضت |
| Ya Savunma Bakanı Rumsfeld ve yardımcısı Wolfowitz? | Open Subtitles | وما هو رد الفعل الذي وصلت إليه من وزير الدفاع فى هذا اليوم دونالد رامسفيلد؟ |
| Eski savunma sekreteri Robert McNamara yıllar sonra, | Open Subtitles | ذَكر وزير الدفاع السابق روبرت مكنمارا َ بعد سنوات |
| Şu anda Savunma Bakanlığı Sekreteri olan dört yıldızlı General George Deckert'a başkaldırdı ve Deckert da onu mahkemede yirmi yıla mahkum ettirdi. | Open Subtitles | قاد الثورة أربعة من الجنرال الامعين وزير الدفاع الحالي جورج ديكيرت الذي راود مارشال لفترة عشرون سنة |
| Savunma Bakanının suikastçılarının All India Radio binasında gizlendikleri haberi geldi. | Open Subtitles | لقد وردتنا أنباء أن قتلة وزير الدفاع يختبئون فى مبنى اذاعة الهند |
| -Derhal araştıracağım, Savunma Bakanım. | Open Subtitles | سوف أتحرى من الأمر فورا سيدي وزير الدفاع |
| Adım Karan Singhania. Ben ve arkadaşlarım Savunma Bakanını öldürdük. | Open Subtitles | اسمى كاران سينجانيا، أنا و أصدقائى قتلنا وزير الدفاع |
| Bakan'a göre bu onların elini kolunu bağlıyor. | Open Subtitles | من وجهة نظر وزير الدفاع .. هذه الأمر يقيد الأمور |
| savunma bakanına gittim. Genelkurmay Başkanlığına gittim. | Open Subtitles | ذهبت الى وزير الدفاع والمسؤول عن أمن الرئيس |
| Eğer Cucombre güya Bolivya Savunma Bakanıysa... | Open Subtitles | الآن , إذا كان "كوكومبري" من المفترض ..." أنه وزير الدفاع بـ "بوليفيا |