| Ve ihtiyanız olan her konuda yardımcı olmaktan mutluluk duyarım. | Open Subtitles | وسأكون سعيدة لأساعدك بأى شئ قد تحتاج إليه |
| Görmeye geldiğin şeyi göstermekten mutluluk duyarım. | Open Subtitles | وسأكون سعيدة أن أريك ما الذي يجري. |
| Şimdi, tüm bunlar makul geldiyse bu konuşmaya sonraki bir gün devam etmekten mutluluk duyarım, ve bu arada sizinle tanışmaktan kıvanç duydum Sayın Philips. | Open Subtitles | الآن، إذا كان كل هذا يبدو مقبولا، وسأكون سعيدة لاستئناف هذه المحادثة في وقت لاحق، ولكن الآن كان من دواعي سروري مقابلتك، السيد فيليبس |
| Ve burada olmaktan mutluluk duyarım. | Open Subtitles | وسأكون سعيدة لأبقى بالجوار |
| Tercihim tüm şirket Stussy Lots Ltd.'yi satın almak olurdu ve sizi endişelendiriyorsa, isim hakkını saklamanıza izin vermekten mutluluk duyarım. | Open Subtitles | أولويتي هي الحصول على الشركة (بأكملها، (ستاسي لوتس ليميتيد وسأكون سعيدة أن أدعك تبقي الاسم محمياً إن كان هذا يقلقك |