| Yaşadığın konfor artık geride kaldı. | Open Subtitles | وسائل الراحة الحديثة أصبحت درباً من دروب الماضي |
| Sana süiti ayarladım. Her şey, her türlü konfor var, her şey on numara jakuzi, oturma odası, kuş tüyü yorgan. | Open Subtitles | حجزت لك جناحاً بكل وسائل الراحة وكل شيء وجاكوزي |
| Gördüğün gibi, biz burada konfor uğruna parayı çarçur etmiyoruz. | Open Subtitles | كما ترى, نحن لا نضيع المال على وسائل الراحة |
| Yani iyi yemekler, tüten bir ocak ve yuva rahatlığı anlamına geliyordu. | Open Subtitles | ... وهذا يعني طعامًا جيدًا، وموقدًا دافئًا وجميع وسائل الراحة المنزلية ... |
| Yani iyi yemekler, tüten bir ocak ve yuva rahatlığı anlamına geliyordu. | Open Subtitles | ...وهذا يعني الطّعام الجيّد والموقد الدّافئ وكلّ وسائل الراحة المنزلية |
| Sana rahat edeceğin şeyler getirdim. | Open Subtitles | أحضرت لك بعض وسائل الراحة. |
| Emin ol ülkemde de her çağdaş konfor var. | Open Subtitles | وأنا أؤكّد لك، هناك في بلدي لدينا كل وسائل الراحة الحديثة |
| Temel konfor. | Open Subtitles | هذه وسائل الراحة الأساسية |
| Açıklar'ın Kurucuları'nın en ufak bir konfor, emniyet falan olmadan neler yaşadıklarını biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرف ما عاناه مؤسسا "الساحل" بدون أي من وسائل الراحة أو الأمان ... ؟ |
| - Ne konfor ararsan var. | Open Subtitles | -لديك كل وسائل الراحة |
| Sana rahat edeceğin şeyler getirdim. | Open Subtitles | أحضرت لك بعض وسائل الراحة. |