ويكيبيديا

    "وسار" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yürüdü
        
    • devam etti
        
    Hayır, telefonla konuştu sonra onu attı ve caddeye yürüdü. Open Subtitles كلاّ، اجرى اتّصالاً، وأسقط هاتفه، وسار إلى مُنتصف الشارع.
    Tanrı kendisi kez beden oldu ve aramızda yürüdü. Open Subtitles الرب نفسه اصبح ذات يوم من لحم ودم وسار بيننا
    Babam sakin bir şekilde beni aldı arabaya kadar yürüdü ve arabayla yavaşça uzaklaştı. Open Subtitles حملني والدي بهدوء... وسار إلى السيّارة، وقادها مبتعدًا ببطء...
    Doktor hackleyip seninle dışarıda yürüdü. Open Subtitles إخترقها الدكتور وسار بكِ إلى هنا
    Sonra, çok yavaş bir şekilde tren ana hattan çıktı ve ağır bir şekilde bir koruluk içinde yola devam etti. Open Subtitles وبعدها اصبح يسير ببطء وفجأة انحرف القطار عن السكة الرئيسية وسار ببطء في الغابة
    Gülümsedi ve yoluna devam etti. Open Subtitles ابتسم لي ، وسار بعيدًا
    Savaşçıya Doğru yürüdü. Open Subtitles وسار في سبيل المحارب
    Savaşçıya Doğru yürüdü. Open Subtitles وسار في سبيل المحارب
    Sigara tuttuk. Sonra dönüp yürüdü ve gitti. Open Subtitles تشاركنا السجائر وسار عائدًا
    "Eğri bir adam eğri bir yol yürüdü" Open Subtitles "كان هناك رجل محدّب وسار مسافة طويلة"
    Bu şekilde devam etti. Ta ki bulunamayan tek ajan Lucy Church kalana dek. Open Subtitles وسار الأمر هكذا، حتى تبقت عميلة (واحدة مفقودة هي (لوسي شيرش

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد