Anlatacaklarımı dinlersen, beni niçin dinlemen gerektiğini anlarsın. | Open Subtitles | إستمع الى قصتي أولاً .. وستعرف لماذا عليكَ الإستماع |
- Dikkatlice izle, o zaman ne istediklerini anlarsın. | Open Subtitles | راقبهم جيدًا وستعرف ما الذي يُريدونه. لا تذهبي. |
Benimle birkaç ay geçirdikten sonra neyi neden söylediğimi öğreneceksin. | Open Subtitles | إقض معي عدة أشهر وستعرف ماذا أقول ولماذا أقوله |
Laksman'ı bilirsin hala kızların peşinde oraya götür, öğreneceksin hayır Tawari Radha'ya bak başkası değil düşün Laksman,düşün benden korkma zavallı genç çok üzgün biliyorsan söyle ona ama bilmiyorum tüm bunlar benim yüzümden oldu ben sadece görevimi yapıyordum, üzgün olduğumu söyledim, doğru değil mi ? | Open Subtitles | "أنتتعرف"لاكسمان، مازال يراقب الفتيات خذه إلى هناك ، وستعرف لا ، " تيواري " أنظر إلى " رادها " ولا أحد غيرها |
- Kadın elbisesi giymiyor. Onu görme sıran geldiğinde ayrıntıları öğrenirsin. O kitabı yazma. | Open Subtitles | لا يرتدي الفساتين، وستعرف كل التفاصيل عندما يحين دورك لرؤيته |
Biraz yaklaş da öğren. | Open Subtitles | اقترب قليلًا وستعرف. |
Güzel, yarının umurunda olmasına başlamasının çünkü umurunda olmazsa üç hafta sonra uyanıp bunun hayatındaki en büyük hatalardan biri olduğunu fark edecek ve yaptığın şeyin Mike'ın kurtarmak için hapse girdiği şeyden vazgeçmek olduğunu anlayacaksın. | Open Subtitles | حسنا , ربما يجب أن تبدأ بالإهتمام حول الغد لأنه إن لم تفعل ستستيقض بعد ثلاثة أسابيع من الأن وستعرف أن هذا كان |
Tek başına devam et de gör bakalım nasıl oluyormuş. | Open Subtitles | خذه، خذه وستعزف منفرداً وستعرف كيف انا مهم لك |
Birkaç hafta içinde Wall Street Journal'ı okuyunca görürsün. | Open Subtitles | ستقرأ جريدة الوول ستريت بعد أسابيع وستعرف ما أقصد |
o kadın gerçekten ne hak ettiğini biliyor ya da o gerçekten ne hak ediyor.. | Open Subtitles | وستعرف مالذى تستحقه فعلا |
Beni izlersen, bunun ne kadar gerçek olduğunu anlarsın. | Open Subtitles | ...حاول تعقبى وستعرف أن هذه حقيقة |
Beni izlersen, bunun ne kadar gerçek olduğunu anlarsın. | Open Subtitles | ...حاول تعقبى وستعرف أن هذه حقيقة |
Sözleşmeyi imzalarsan anlarsın. | Open Subtitles | وقّع العقد وستعرف |
Sen öldüğünden beri birçok şey oldu. Hepsini zamanla öğreneceksin. | Open Subtitles | حدث الكثير في غيابك وستعرف ذلك في وقتها |
Bir gün içimdekileri öğreneceksin. | Open Subtitles | وستعرف ما بقلبي ، يوماً ما |
Bir şeylere üzülmüş. Sebebini öğreneceksin. | Open Subtitles | إنها حزينة, وستعرف السبب |
Salt Lake'in kuzeyine tek bir ray döşersen neden bana Tanrı'nın Aslanı dediklerini öğrenirsin. | Open Subtitles | وستعرف لماذا يدعونني بأسد الربّ. |
- Bunlara dokunursan yakında öğrenirsin. | Open Subtitles | المس معداتهم وستعرف بعدها |
Vay, bir adım daha yaklaşırsan öğrenirsin. | Open Subtitles | أووه، خطوة أخرى أقرب، وستعرف |
- Aç da öğren. | Open Subtitles | -إفتحها وستعرف |
Eğer bu ayin huzur içinde biterse... katedralin çanları çalacak... başaramadığımı anlayacaksın. | Open Subtitles | إنْ انتهى القدّاس سلميّاً... فإن أجراس الكاتدرائية ستُقْرع... وستعرف أننى أخفقتُ. |
Beni sonuna kadar dinlediğinde nedenini ve diğer her şeyi anlayacaksın. | Open Subtitles | عندما تسمعني وستعرف أمور أخرى أيضا |
Şuraya bak ve neden olduğunu gör. | Open Subtitles | ألق نظرة هناك وستعرف السبب |
Önümüzdeki hafta afişe eklediğimizde görürsün. | Open Subtitles | سنضع المسرحية في قائمة عروضنا للأسبوع القادم ، وستعرف |
o kadın gerçekten ne hak ettiğini biliyor ya da o gerçekten ne hak ediyor.. | Open Subtitles | وستعرف مالذى تستحقه فعلا |