| Kabinleri kullanarak buraya gelip adaptörü çalmak için geçiş kodumu hacklediğinizi biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنكم أخترقهم كود تنقلي أستخدمتم الكبسولة للأقتحام إلى هنا وسرقة المحول |
| Ve çocuklarımızın geleceğini çalmak bir gün suç olacaktır. | TED | وسرقة مستقبل الأطفال ستكون يومًا ما جريمة |
| hırsızlık, araba hırsızlığı, uyuşturucu filan davalarına baktığını sanıyorum. | Open Subtitles | حسناً، أتوقع أنه تولى قضايا السرقة وسرقة السيارات والمخدرات |
| Üzgünüm, o soygun ve cinayet masasının işi. Ben kayıplara bakıyorum. | Open Subtitles | اسف ، هذه جريمة قتل وسرقة انا متخصص في الاشخاص المفقودين |
| İki beyaz hergele onu öldürdü... ve senin için taşıdığı afyonu çaldı. | Open Subtitles | قام وغدان أبيضان بقتله وسرقة المخدرات التي كان يحضرها لك |
| Onu sessiz tutup, insanlara sinsice yaklaşmak ve soymak gibi mi? | Open Subtitles | مثلاً , يمكنك أن تجعله يهدأ مما يمكنك من التسلل وسرقة الناس |
| Soruşturma derken ofisime zorla girip hasta kayıtlarını çalmayı kastediyorsunuz. | Open Subtitles | ، عن طريق التحقيق تقصد إقتحام مكتبي وسرقة سجلات المرضى |
| Bazıları güçlerini bankalara saldırıp para -kağıt parçaları- çalmak için birleştirir. | Open Subtitles | بعض الرجال شكّلوا قوات للإعتداء على البنوك وسرقة المال, قطع من الورق |
| Bağışta bulunanların çanaklarından para çalmak ciddi bir suçtur. | Open Subtitles | التسكع وسرقة السنتات من المنشأت حقاً جرائم حقيقية |
| Air Force One'ın enkazından Football'u aldı ve savaş başlığının izini sürüp çalmak için kullandı. | Open Subtitles | لقد تمكن من النيل من الكرة من حطام الطائرة واستخدمها في تعقب وسرقة الرأس النووية |
| Evet, ama buradan hırsızlık yapmak için güçlü silahlar ve cesur adamlar lâzım. | Open Subtitles | ولكن لا أظنك ترغب بذلك وتكون قادرا على تحمل العديد من إطلاق النيران لمهاجمة مركز شرطة وسرقة هذه الأشياء |
| Evet, ama buradan hırsızlık yapmak için güçlü silahlar ve cesur adamlar lâzım. | Open Subtitles | ولكن لا أظنك ترغب بذلك وتكون قادرا على تحمل العديد من إطلاق النيران لمهاجمة مركز شرطة وسرقة هذه الأشياء |
| Geçen geceki soygun olayından. | Open Subtitles | انا اتحدث عن ضرب وتحطيم وسرقة الصراف الالي تلك الليلة ؟ |
| Casuslar, temizlikçi kılığında gece gelerek sertifikaları bu firmalardan çaldı. | Open Subtitles | مثل عامل نظافة يمكنه الدخول في الليل وسرقة تلك الشهادات من الشركتان |
| Wytham Ormanı'nda yanınızdaki başka kişilerle Üstad Joliffe'e saldırıp kendisini soymak. | Open Subtitles | وأنه بعد هذا في غابة ويهام (قمتِ بمهاجمة وسرقة السيد (جوليف |
| Polis aşırı güç kullanımı üzerinden zaman ve siyah canları çalmayı durdurabilir. | TED | بإمكان الشرطة أن توقف سرقة الوقت وسرقة حياة السود الّذان ينتجان عن الإستعمال المفرط للقوة. |
| Banka soyup etrafta rahatça dolaşamayacağını gayet iyi bilirsin. | Open Subtitles | وانت تعلم بأنك لا تستطيع الذهاب كهذا وسرقة البنوك |
| Tamamı beyazlardan oluşan bir jüri kararı ile tecavüz, adam kaçırma ve araba çalma eylemlerinden ötürü suçlu bulundu. | TED | أدين من قبل هيئة محلفين بالاغتصاب والخطف وسرقة السيارات. |
| Yani müstakbel gelinimin evine girip kanıtı çalan kişinin sen olduğunu inkâr ediyorsun? | Open Subtitles | إذن فأنت تنكر اقتحام منزل كنّتي مستقبلاً وسرقة الدليل؟ |
| Değiştiremeyeceğimiz şeyleri kabullenmesini öğrendik... Bir de, yere sabitlenmemiş her şeyi çalmasını. | Open Subtitles | لقد تعلمنا تقبل الأشياء التي لا يمكننا تغييرها وسرقة كل ما يمكننا حمله |
| Bütün bir hayatın, ceset hırsızlığı ve cinayet uğruna rezilce harcanması bıdı bıdı... | Open Subtitles | لما قد ارتكبته طيلة حياتك فى القتل وسرقة المقابر |
| Diğerinin karısı da bir şeyler çalması için devamlı başının etini yiyor. | Open Subtitles | الآخر لديه زوجة تطلب منه دائماً الذهاب وسرقة الأغراض |
| Durum böyleyse, neden silahı çalarak başını derde soktu? | Open Subtitles | إذا كان الأمر كذلك، لم يكلف نفسه العناء بالعودة وسرقة المسدس ؟ |
| Biz de ateşini 39'un altına düşürüp bir sonraki duraklarına yani cennete gönderiyoruz ve orada ise adamları soymakla "Her şey Mümkün" tekerlekli sandalyeleri üretimi arasında tekrar bize geri gönderiyorlar! | Open Subtitles | "المحطة التالية هي الجنّة"، حيث بين منتجات "كرسيالمعوّقينلمسرحية"كل شئمقبول.. وسرقة العميان المساكين، يُعيدونه إلينا |
| Birkaç yıl sonra da emekli polislerin maaşlarını zimmetine geçirmekten yakalandı. | Open Subtitles | بعد سنتين سجن لأختراقه وسرقة رواتب بعض حسابات الشرطة للمتقاعدين |