kuş uçmaz kervan geçmez bir yer. | Open Subtitles | نحن في وسط اللامكان |
Orman içinde bir kulübede kuş uçmaz kervan geçmez bir yer için Danny'i ikna ettim. | Open Subtitles | لقد أقنعت (داني) أن يحجز مقصورة في الغابات في وسط اللامكان اسمه شيءٌ ما أو شيءٌ آخر. |
kuş uçmaz kervan geçmez bir yerdeyiz. | Open Subtitles | نحن هنا في وسط اللامكان. |
Komiserim, orası ıssız ve uzak bir yer telefonon sinyal alabileceğinden şüpheliyim. | Open Subtitles | أيّها المُلازم، أشك بأنّك ستحصل على إشارة داخله أو خارجه إنّه في وسط اللامكان |
Bir yıl sonra, ıssız bir yerde bir lokantadayken yağmurdan kaçmak için içeri girmişti. | Open Subtitles | بعد سنة كنت في مطعم في وسط اللامكان عندما دخلت لتهرب من المطر |
- Çünkü hiçliğin ortasındayız. | Open Subtitles | هذا لأنهم أرسلونا ألى وسط اللامكان |
Lanet olası bir hiçliğin ortasındayız. | Open Subtitles | نحن في وسط اللامكان. |
Sarah, kuş uçmaz kervan geçmez bir yerdeyiz. | Open Subtitles | سـاره)، نحن في وسط اللامكان) |
Sıkışıp kaldığım bu ıssız yeri göz önüne alacak olursak gelen tuhaf tiplerin sadece burada yaşayan kişiler olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | إنظر كيف أجلس في وسط اللامكان من يأتوا هنا هم الغرباء فحسب |
O da ıssız bir yerde olun dedi. | Open Subtitles | -وكان جوابه: هنا في وسط اللامكان . |