| hiçliğin ortasındayız çöl gibi ıssız ve henüz bir şey yemedim. | Open Subtitles | نحن في وسط المجهول رياحه عاصفة جداً , و لم أتناول شيئاً |
| Mel? Seni böyle ıssız bir mola yerinde mi bırakıp gitti? | Open Subtitles | ميل تركك فى استراحة فى وسط المجهول |
| Hayır, sadece ıssız bir yerde, bir kamyonette olduğunu ve kaçmayı başardığını söyledi. | Open Subtitles | -أكانت تعرف إلى أين سيأخذونها -كلا لقد كانت فحسب داخل شاحنة ما وسط المجهول واستطاعت الهرب |
| Beni orada yalnız bıraktın, inin, cinin top oynadığı bir yerde bir araba dolusu sosyopatla birlikte hem de beni destekleyecek karayol devriyesi bile olmadan. | Open Subtitles | لقد تركتني وحيداً هناك يا رجل في وسط المجهول... في شاحنة مليئة بالمختلّين اجتماعيّاً دون شرطي دوريّة طرق سريعة مبتدئ ليساندني حتّى |
| kuş uçmaz kervan geçmez bir yere on tonluk ölü bir robot indirdik. | Open Subtitles | في وسط المجهول أرجو أن يكون هذا الفتى على دراية بما يفعله |
| Yeterli donanıma sahip değilim ve farkına varmadıysa, Allah'ın unuttuğu yerdeyiz. | Open Subtitles | . واذا لم تلاحظ, نحن في وسط المجهول. |
| Bu ıssız yerde yok işte. | Open Subtitles | . ليس هنا , وسط المجهول |
| Sıkı bir rehabilitasyon merkezi olacakmış ama şimdi hiçliğin ortasında terk edilmiş bir fabrika. | Open Subtitles | ماذا كان من المفترض ان تصبح؟ كان من المفترض ان تصبح مصحة عن طريق العنف ولكن الآن اصبحت مصنعا مهجورا في وسط المجهول |
| Lanet olası bir hiçliğin ortasında sıkıştık kaldık. | Open Subtitles | إذاً نحن عالقون وسط المجهول |
| Evet, in cinin top oynadığı bir yerdeyiz. | Open Subtitles | -أجل، حسناً، نحن في وسط المجهول . |
| Sihirbaz benim evimdeyken, seni kuş uçmaz kervan geçmez bir yerdeki bir seraya götürdüm. | Open Subtitles | لقد قدتك إلى مشتلٍ وسط المجهول بينما كان الرجل السحري يجتاح منزلي |
| Seni kuş uçmaz kervan geçmez bir yere götüreceğim. | Open Subtitles | اسمعي ، سوف نقود السيّارة حتى نصل إلى وسط المجهول |
| Yeterli donanıma sahip değilim ve farkına varmadıysa, Allah'ın unuttuğu yerdeyiz. | Open Subtitles | . واذا لم تلاحظ, نحن في وسط المجهول. |