| Şimdi, bu kasabadan hemen defol ve bu insanları rahat bırak. | Open Subtitles | هيا غادر هذه البلدة ودع هؤلاء الناس وشأنهم |
| Wraithler istediklerini alıyorlar, Olesyalılar rahat bırakılıyor. | Open Subtitles | يحصل الرايث على مايريدونه ويتركون الأوليسيين وشأنهم. |
| Ne yapabileceğini anladık tamam, onları rahat bırak. | Open Subtitles | انظر, لقد وضحت نقطتك, الآن أتركهم وشأنهم |
| Söylediğin gibi bu aileye değer veriyorsan, benim güzel kızımı ve o tatlı çocukları rahat bırakırsın. | Open Subtitles | إن كنت تأبه حقّاً بهذه العائلة كما تقول فستترك ابنتي وهذين الصغيرين الجميلين وشأنهم |
| Evet,onları rahat bırak, yeterince acı çekmişler. | Open Subtitles | نعم ، عليك أن تدعهم وشأنهم لديهم ما يكفيهم |
| Daha fazla boşa kürek çekmemi istemiyorsan şu çocukları rahat bırak o halde. | Open Subtitles | لا تجعلني أضيع وقتي وأنا أخبرك بأن تترك هؤلاء الفتية وشأنهم |
| - Hayır. Kendini toparlamayacaksan; beni, arkadaşlarımı ve ailemi rahat bırak. | Open Subtitles | لا, إن لم تساعد نفسك أتركني وأصدقائي وعائلتي وشأنهم. |
| Benim konseptim, senin gibi ailesinin arkasında asalak gibi yaşayan insanları rahat bırakmamak! | Open Subtitles | مبدئي هو أن لا أترك الأشخاص الذين يعيشون متطفلين من أموال أبائهم وشأنهم! |
| Ben de rahat bıraktım. Ancak o hafta sonu... | Open Subtitles | لقد تركتهم وشأنهم ولكنبنهايةذلكالإسبوع.. |
| Benimle her ne yapmak istiyorsan, bu insanları rahat bırak. Merak etme. | Open Subtitles | أياً يكن ما تريده منّي، دع هؤلاء الناس وشأنهم |
| Bir sürü insan ölünce yerliler onları rahat bırakması için hediyeler asmışlar. | Open Subtitles | مات الكثيرين في خضام ذلك، فأصبح المحليون يولّونها الهدايا لتتركهم وشأنهم. |
| Bir sürü insan ölünce yerliler onları rahat bırakması için hediyeler asmışlar. | Open Subtitles | مات الكثيرين في خضام ذلك، فأصبح المحليون يولّونها الهدايا لتتركهم وشأنهم. |
| İğrençsiniz. rahat bırakın onları! Bu seni hiç ilgilendirmiyor. | Open Subtitles | أنتم مُثيري للإشمئزاز مهلاً، توقف، دعهم وشأنهم. |
| Onları rahat bırakmazsanız FTC'deki arkadaşımla kıyamete kadar uğraşırsınız. | Open Subtitles | وإن لم تتركهم وشأنهم ستعلق مع صديقي من ل.ت.ف حتى نهاية العالم |
| Yaratıcıları kaybetmek istemiyorsak onları rahat bırakmalıyız. | Open Subtitles | للحفاظ على الأشخاص الأكثر ابتكاراً يجب تركهم وشأنهم |
| Kimse daha fazla yaklaşmasın. Onları rahat bırakın. | Open Subtitles | لا أحد يقترب أكثر من ذلك دعوهم وشأنهم |
| Hayır, Murray'nin talimatı onları rahat bırak. | Open Subtitles | كلا, تعليمات موراى هى تركهم وشأنهم |
| Onları rahat bırak. Bununla hiçbir ilgileri yok. | Open Subtitles | اتركهم وشأنهم ليس لديهم علاقة بالقضية |
| Ve Nevada'ya gelince bölümlerin Indian Hills'teki yeni ekibimi rahat bırakacak. | Open Subtitles | و في " نيفادا " يترك أتباعك طاقمي الجديد في " التل الهندي " وشأنهم |
| Eğer ki bu işi peşini bırakmazanız... her şey daha fazla karışır. | Open Subtitles | سينتهي بك الأمر ...بإفساد الأمور إذا لم إذا لم تتركهم وشأنهم |
| Billie, eğer yanılıyorsam, söz verdiğim gibi Onları yalnız bırakacağız. | Open Subtitles | بيلي ، إن كنتُ مخطئة ، سنغادر وندعهم وشأنهم ، أعدكِ |