| Çoğu insan yeni bir olaya başlama safhasında kendi limitlerini aşabilir. | Open Subtitles | أقصد، مُعظم الناس يميلون لتجاوز خط أدائهم الأساسي خلال أيّامهم الأولى في وضع جديد. |
| Giselle'e yeni bir aile bulunması ne kadar sürecek? | Open Subtitles | كم سيستغرق واقعياً للبحث لها عن وضع جديد ؟ |
| Yaralar sarılıp yeni bir bakış açısı kazanıldığına göre, artık gidebilirsin. | Open Subtitles | حسنا، شُفِيت الجراح، وضع جديد كليًا، عليك الذهاب. |
| Onu bozmuş olmazsınız. Sadece yeni bir pozisyondadır, ve o yeni pozisyon da aynı derece güzel olabilir. | TED | إنك لم تفصلها ; إنها في وضع جديد , وذلك الوضع الجديد ممكن أن جميلا . |
| yeni bir iş bulman gerektiğinde ben sana bir tane bulacağım. | Open Subtitles | -ان الوقت سيأتى لتنالى وضع جديد اننى سأسعى لذلك |
| Geçen Temmuz ayında yeni bir durumla karşılaştık. | Open Subtitles | بحلول يوليو الماضي، كنا قد اجتمع مع وضع جديد... |
| Bu çok yeni bir durum. | TED | هذا وضع جديد جداً. |
| Açığa vurulmanın acısı yeni bir aydınlanma getirecek. | Open Subtitles | ألم الإيحاء جلب وضع جديد |
| Bu senin için yeni bir mevki. | Open Subtitles | إنه وضع جديد لك |
| Bak bu yeni bir şey. | Open Subtitles | هذا وضع جديد |