İki tür arasında yeni nesil bir ilişki doğmuştu. | Open Subtitles | وعلاقة تعايشية مصممة حديثاً بين الخصمين ولدت |
- Seni severim ama bu profesyonel ve önemli bir ilişki. | Open Subtitles | -أنت تروق لي . لكن هذه علاقة مهنية وعلاقة مهنية هامة |
Bir hayli garip olduğunu düşünüyorum ..ve rahatsız edici bir ilişki. | Open Subtitles | أتصور أن هذا الأمر مُحرجاً وعلاقة مشحونة |
Ve deneğiyle de yakın bir ilişkisi var. Her zaman işe yarar. | Open Subtitles | وعلاقة حميمية مع عنصر بحثها ودائماً تحت السيطرة. |
Ülkenin en büyük içki kaçakçısı George Remus'u tutuklayabilirsiniz birlikte de onunla direk veya dolaylı ilişkisi olan Daugherty ve onun için çalışan adamlarını yakalayabilirsiniz. | Open Subtitles | (لديك السلطة , للقبض على (جورج ريمس أكبر مروج للخمر في الدولة بأكملها وعلاقة مباشرة ومستمرة (تربطه بـ (داورتي |
Aramızda profesyonel bir ilişki ve kişisel bir ilişki var, arada da bir sınır var. | Open Subtitles | فعلاً. هناك علاقة مهنية وعلاقة شخصية، وهناك فاصل بينهما. |
Anlamsız bir tek gecelik ilişki de inanılmaz derecede... | Open Subtitles | وعلاقة لليلة واحدة بلا معنى في النهاية... |
Gizli bir ilişki ortaya çıkmıştı... | Open Subtitles | ..وعلاقة كُشفت. |
Benim ilgilendiğim şey Tom Carter'in Jane Doe'nuza olan takıntısı ve müdür yardımcısı Mayfair ile arasında olan ilişki. | Open Subtitles | (الأمر الذي أهتم به هو (توم كارتر (هوسه بـ(جين دوي (وعلاقة كل تلك الأمور بمُساعدة المُدير (مايفير |
Veya daha iyisi, yeni bir ilişki! | Open Subtitles | أو حتى أفضل، وعلاقة أخرى! |
Ve bizden nefret eden Jenna ile ilişkisi. | Open Subtitles | وعلاقة مع (جينا) التي تكرهنا |