bu bağlamda o zamanlar ofisime bir beyefendi geldi. | TED | وفي هذا السياق جاء رجل أنيق إلى مكتبي في ذلك الوقت. |
bu bağlamda, Sanalpara gibi ağların bir anda biraz daha mantıklı gelmeye başladığını görebilirsiniz. | TED | وفي هذا السياق يمكنك ملاحظة Bitcoin بدأت في أخذ حيز معتبر |
bu bağlamda, Batman, bir sosyal salgın hastalık olarak nitelenebilir. | Open Subtitles | وفي هذا السياق من الممكن ان يكون (باتمان) مرض إجتماعي. |
Evet. bu bağlamda siz Bay Goldstein'ı ölümle tehdit etmiştiniz sonra da o öldürüldü. | Open Subtitles | أجل ، وفي هذا السياق لقد هددتَ بقتل السيد (غولدشتاين) |