| Kendimi bu işe bulaştırarak vaktimi boşa harcıyor gibi hissetmiyorum. | Open Subtitles | لن اعطيك أى شيء لن أضيع وقتى فى الحصول على هذا |
| Bütün vaktimi matematiğe harcadım. Ondan da kalmazsam şanslıyım gene. | Open Subtitles | أقضى معظم وقتى فى مذاكرة الرياضيات ،إنى لمحظوظة لو لم أرسب |
| Tüm vaktimi tavşan arayarak geçiremem ya! | Open Subtitles | -هذا الأرنب جديد تماما أنا لا يمكننى أن أقضى وقتى فى الجرى وراءه |
| Elimde olsa tüm zamanımı sizin gibi insanlarla birlikte... ..bilginin peşinde dolaşarak geçirirdim. | Open Subtitles | اذا كان على أن أختار طريقى ، فهذا هو الطريق الذى أحب به تمضية كل وقتى فى صحبة رجال مثلكم لمتابعة المعرفة |
| Şu anlamsız eski kitaplar hakkında konuşarak zamanımı niye harcıyorsun? | Open Subtitles | ولم تهدر وقتى فى الحديث عن الكتب القديمة ؟ |
| -Saygısızlık etmek istemem, ben zamanımı doldurdum,efendim. | Open Subtitles | مع فائق إحترامى , لقد قضيت وقتى فى الداخل سيدى |
| Pakistanlı ajan hassas bir istihbarat ile kaçarken zamanımı diplomasi oyunu ile harcamak istemedim. | Open Subtitles | لم أرغب فى اهدار وقتى فى لعب دور الدبلوماسى بينما هناك جاسوس باكستانى هارب وبحوذته معلومات حساسه |
| Ama bu pozisyonu ciddiye almayan birini eğitmekle zamanımı harcamak istemiyorum. | Open Subtitles | لكنى لا اريد ان اهدر وقتى فى تدريب شخص لا يأخذ ذلك المنصب بجديه |
| Ben bütün zamanımı onunla beraber geçiriyorum. | Open Subtitles | لقد قضيت كل وقتى فى ترتيبها ثانية |
| Jennifer benim oyun zamanımı alıyor. | Open Subtitles | جينيفر حصلت على وقتى فى لعبة الفيديو |