| Ayrıca görevliye, mezarımın üstünde sadece çimen olmasını tembihledim sadece, bahar zamanı dağ laleleri açsın mezarımın üstünde. | Open Subtitles | المزارع تم إخباره أن الحشائش فقط تترك لتنمو على قبري و في وقت الربيع يتم إحضار زهور شقائق النعمان |
| Sanki bahar zamanı yağan yağmur gibi bir kokusu var-- | Open Subtitles | رائحتها مثل المطر الجميل في وقت الربيع |
| Karşınızda, bahar zamanı Paris. | Open Subtitles | اقدم لكم باريس في وقت الربيع |
| baharda bu hayvanlar yavruluyor | TED | وتلد هذه الحيوانات صغارها في وقت الربيع. |
| baharda açan çiçekler gibi kokmak, Elma aromalı turta gibi kokmak... | Open Subtitles | رائحة الأزهار في وقت الربيع ورائحة فطيرة التفاح المخبوزة |
| bahar zamanı Bayan Cuddy! | Open Subtitles | انه وقت الربيع سيدة كادي ؟ |
| Viyana'da bahar zamanı. | Open Subtitles | ! (وقت الربيع في (فيينا |
| Yani dinazorları her zaman çöllerde veya kötü alanlarda-- çok az bitkinin büyüdüğü ve baharda sellere maruz kalan yerlerde buluyorsunuz. | TED | لذا دائماً ما تجد ديناصورات في الصحارى أو الأراضي الوعرة -- المناطق التي قليلاً ماتنمو فيها النباتات وبها سيول سريعة وقت الربيع. |