Dün gece eve geç geldi. | Open Subtitles | حصلت على المنزل في وقت متأخر الليلة الماضية. |
Dün gece şefin olayı için kafa patlatıyordum. | Open Subtitles | كنت متيقظاً حتى وقت متأخر الليلة الماضية أتأمل بقضيه النقيب |
Dün gece şefin olayı için kafa patlatıyordum. | Open Subtitles | كنت متيقظاً حتى وقت متأخر الليلة الماضية أتأمل بقضيه النقيب |
Dün gece iki adamla buluştun. | Open Subtitles | ورأيتك قابلت إثنان آخران في وقت متأخر الليلة الماضية |
- Brundle, yardımcısı Beth Logan ile beraber Dün gece ortadan kayboldu. | Open Subtitles | Brundle اختفت في وقت متأخر الليلة الماضية مع زملاء العمل ، وبيت لوغان. |
Bunu Dün gece uyuduğunu söylediğin saatte aldığını ve yalnız olmadığını da biliyorum. | Open Subtitles | وأعرف بأنّكِ تناولتيه في وقت متأخر الليلة الماضية في نفس الوقت الذي قُلتِ لي أنّكِ كُنتِ في السرير، نائمة وأعرف بأّنّكِ لم تكوني لوحدك |
Dün gece geç saate kadar çalışacağını söylemişti ama iş arkadaşlarından birine sordum, Alice'ın saat 5 civarında işten ayrıldığını söyledi. | Open Subtitles | وقال انه سيعمل حتى في وقت متأخر الليلة الماضية, ولكن سألت , زميل في العمل من Hersand وقال , أليس كان حوالي خمسة, |
Jetonum Dün gece düştü. | Open Subtitles | عرفتُ ذلك في وقت متأخر الليلة الماضية |
Trish Winterman Dün gece bilinmeyen bir numaradan tehdit mesajı aldı. | Open Subtitles | تلقى تريش Winterman مجهول رسالة نصية تهديد من عدد منعت في وقت متأخر الليلة الماضية. |
- Dün gece geç geldin. - Oh, evet. | Open Subtitles | -وصلتي في وقت متأخر الليلة الماضية |