| Problem günümüzde devam ediyor ve bu problemi son zamanlarda haciz krizlerinde gördük. | TED | تستمر المشكلة اليوم، وقد رأينا هذا مؤخرًا في أزمة الرهن العقاري. |
| Platform ekonomisinin alıcıları ve satıcıları birleştirmesi iyi bir yatırım olabilir ve bunu son birkaç haftada gördük. | TED | مجال الاقتصاد الذي يصل المشترين بالبائعين يمكن أن يكون استثمارًا رائعًا، وقد رأينا هذا في الأسابيع القليلة الماضية. |
| Ve ülkelerin nasıl böylesi farklı yönlere doğru ilerlediğini gördük, bu sebepten dolayı dünyanın modelini gösteren bir örnek ülke bulmak zor. | TED | وقد رأينا كيف أن البلاد تتحرك في اتجاهات مختلفة كهذه ولذا، فمن الصعب الحصول على بلد تمثل نموذجًا لنمط العالم |
| Komuta zinciri yeniden oluşturuldu. Dün gece tekrar toplanmamız için işaret gördük. | Open Subtitles | الأوامر يُعاد ترتيبها، وقد رأينا الإشارة لإعادة ترتيب المجموعات ليلة البارحة |
| Hastaneye gitmemişlerve yolun bir mil aşağısında çaldıkları arabayı gördük. | Open Subtitles | لم يذهبوا إلى أي مستشفى وقد رأينا السيارة التي سرقوها على بعد ميل من الشارع. |
| Ordu bu olayda ön saflarda. Ele geçirildiler. Bunları hepimiz gördük. | Open Subtitles | لقد كان الجيش أو ما واجه هذا الأمر لقد تم تجاوز خطوطه، وقد رأينا هذا |
| ve bir sürü deneyle gördük ki, malesef bir sürü saldırı ile bu sistemlerin bir çoğu gelişmiş bir hackerın kırabilmesi için nisbeten kolay. | Open Subtitles | وقد رأينا خلال الكثير من التجارب وخلال أيضاً بكل أسف الكثير من الهجمات أن معظم هذه الأنظمة سهل جداً |
| Bunu defalarca gördük. | TED | وقد رأينا ذلك مرارًا وتكرارًا. |
| Bunu biz bugün burada gördük duyularımızla hassasiyetimizle ve son üç gündür ve boyun eğmez insan ruhunun gücüyle. | TED | وقد رأينا هذا في هذا المؤتمر بكل منطق وبكل حساسية في الايام الثلاث الماضية وبواسطة القوة التي لا تقهر . .قوة الروح البشرية |
| Bunu yakın zamandaki bazı anlaşmazlıklarda gördük | Open Subtitles | وقد رأينا هذا في بعض الصراعات الأخيرة |
| Şimdi, üzerinde düşünecek zamanım oldu, Şöyle diyebilirdim,"Bildiğiniz üzere, önümüzdeki 100 yıla bakacak olursak ve bu problemlerin çoğunu geçen günlerde de gördük, önemli sorunların çoğu -- temiz su, temiz enerji -- ve hepsi de bir noktada değiştirilebilirler -- ve daha temiz, daha işlevli maddeler -- hepsi bana donanımsal sorunlar gibi görünüyor. | TED | والآن وقد توفر لدي القليل من الوقت لأفكر في الأمر، كنت لأقول، "حسنا، تعرفون، إن نظرنا إلى المئة سنة المقبلة وقد رأينا كل هذه المشاكل في الأيام القليلة الماضية، معظم القضايا الكبرى -- مياه نظيفة، طاقة نظيفة -- وهي متقاطعة في بعض الجوانب -- ومواد أكثر فاعلية ونظافة -- تبدوا لي كلها مشاكل عتاد صلب. |
| Hızlı olduklarını duymuştuk. Şimdi kendimiz gördük. | Open Subtitles | والآن وقد رأينا كم هم سريعون |
| Bunu daha önce de gördük. | Open Subtitles | وقد رأينا ذلك من قبل. |
| Jen'le şehirde halletmemiz gereken ayak işleri vardı ve Ellen'i adamın biriyle bir restorana girerken gördük. | Open Subtitles | أنا و (چين) كنا في المدينة نقوم ببعض الواجبات وقد رأينا (إيلين) تدخل مطعم مع رجل |