| Ve düşünmek zorundaydım, bu işin temelinde inanılmaz bir bilgi vardı. | TED | وكان علي أن أفكر، كما تعلمون، لقد كان هناك شيء عميق جوهرياً في هذا. |
| Cep telefonumun şarjı bitti ve erkek arkadaşımı aramak zorundaydım. | Open Subtitles | بطارية هاتفي الخلوي نفذت وكان علي أن أخبر صديقي |
| Dünyamız yok oluyordu ve kabileme yeni bir yuva bulmak zorundaydım. | Open Subtitles | عالمنا كان يحتضر. وكان علي أن أجد عشيرتي منزل جديد. |
| Karım alış verişteydi ve altını ben temizlemek zorunda kaldım. | Open Subtitles | و كانت زوجتي تتسوق بالخارج وكان علي أن أنظفه بنفسي |
| Klarnet üzerine eğitim aldım. Ama sorunlar çıktı ve bırakmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | لقد درست آلة الكلارينيت و لكن حدثت مشاكل وكان علي أن أتركها |
| Bunu dengeleyebilmek için de maaşımı birkaç aylığına arttırmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | وكان علي أن ارفع في راتبي لعدة شهور لكي أعوض ذلك |
| Ondan hoşlanmıyorum ve ona söylemek zorundaydım ve utancımdan yerin dibine girdim. | Open Subtitles | حسنا، أنا لا أحبه، وكان علي أن أقول له وأنا فقط يشق على حد سواء قدم في فمي. |
| Elime bir fırsat geçti. Değerlendirmek zorundaydım. | Open Subtitles | كَانَ عِنْدي فرصةُ وكان علي أن آخذها |
| Kardeşlerime ben bakmak zorundaydım. | Open Subtitles | وكان علي أن أعتني بإخواني وأخواتي |
| Ayrıca bir karton keçinin yanında durmak zorundaydım. | Open Subtitles | وكان علي أن أقف بجانب صندوق الماعز |
| Onu durdurmak zorundaydım. | Open Subtitles | وكان علي أن أوقفها |
| Para kazanmak zorundaydım. | Open Subtitles | وكان علي أن أحصل على المال |
| Sonra babam öldü, çalışmak zorundaydım. | Open Subtitles | توفي والدي، وكان علي أن أعمل. |
| Onlara, hiçbir şeyimiz olmadığını söylemek zorunda kaldım. | TED | وكان علي أن أخبرهم بأننا لا نملك فعل شيء. |
| T-ball için kaydımızı yaptırdığımızda... bana yardım etmek için erkenden evde olacağına dair söz vermiştin... ve her şeyi ben yapmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | عندما سجلنا لبيسبول الصغار وعدتني بأنك ستعود للمنزل باكراً لكي تساعدني وكان علي أن أجهز كل شيء؟ |
| Yaklaşık 100 kişinin önünde kızı becermek zorunda kaldım. | Open Subtitles | وكان علي أن أضاجع هذه البنتِ أمام حوالي 100 شخصَ. |
| Dün gece iyi uyuyamadım, ve bu yüzden sabah, göz torbalarıyla uğraşmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | لم أنم جيدا بالأمس وكان علي أن أتعامل مع انتفاخ في العين هذا الصباح |
| Vitrindeydi. Mankenin üstünden çıkarmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | لقد كان في العرض وكان علي أن أخلعه من الملكان |
| İğnemi kaybettim. - 50 şınav çekmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | لقد فقدت طية صدر السترة دبوس وكان علي أن أفعل 50 بوشوبس. |
| Ve onlar yapmadan önce, kendimi yok etmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | وكان علي أن أختفي قبل أن يضعوا أيديهم عليه |