| Çünkü... sahip olduğum mutluluğun bir kısmını senin de tatmanı istedim, Çünkü şimdiye kadar sana verdiğim tüm şey acı oldu. | Open Subtitles | لاني اردتك ان تتذوق ولو قليلا طعم السعاده التي اشعر بها. ولانه يبدو ان كل ما اعطيتك اياه سابقاً كان التعاسه |
| Çünkü başka hiçbir yol yoktu Her ne yapıyorlarsa aynı anda öğreniliyordu | TED | . ولانه لايوجد طريقة أخرى— مهما فعلوا , كان ذلك معروفا . |
| Hiçbir zaman tam Norman olmadı, ama çoğu zaman "Anne"nin etkisindeydi, ...Çünkü patalojik olarak onu kıskanıyordu. | Open Subtitles | لم يكن دائما نورمان ولكنه غالبا مايتقمص دور امه ولانه كان غيورا منها |
| O senin en yakın arkadaşın ve kasabadaki tek limuzin şoförü. | Open Subtitles | ليس فقط لانه افضل اصدقائك ولانه سائق اليموزين الوحيد فى البلدة |
| ve Dick olduğu için de bunu test etmek istemiş. | TED | ولانه فينمان .. فكان يريد ان يتحقق من ذلك |
| Tribün olma nedenin ailenin nüfuzu ve maiyetteki tanıdıkların. | Open Subtitles | تربيون لأنك تحمل اسما مهما ولانه لديك اصدقاء في البلاط |
| Tankları Orague'a gönderen o boş aptal zihniyet Çünkü hiç hayal gücü yok ve onu benden alamaz. | Open Subtitles | والان الغباء , الحمق الاسود هو من ارسل الدبابات الى براغ ولانه ليس لديه خيال لا يمكنه ان ينتزع منى ذلك |
| Onu gayet iyi hatırlıyorlar, Çünkü ayaklarında prangalarla yürür ve nehirde türkü söylermiş. | Open Subtitles | يذكرونه جيدا لانه كان يسير مكبل القدمين ولانه يغني على ضفاف النهر |
| Çünkü zehirli bir gaz çıkışı olacak. Hem de çok zehirli bir gaz. | Open Subtitles | ولانه سينتشر بعض الغاز السام سينتشر بعض الغاز السام |
| Çünkü Tanrısal gerçeklik ile insan gerçekliği arasında ortak bir zemin yoktu. | Open Subtitles | ولانه ليس هناك مقارنة بين حقيقة البشر وحقيقة الاله |
| Bizim hayatımıza girmeyi seçti, Çünkü O bizi seviyor, Çünkü O iyi. | Open Subtitles | وهو يختار أن يعمل فى حياتنا لانه يُحبنا, ولانه صالح |
| Çünkü sadece sınandığınızda kim olabileceğinizi keşfedersiniz. | Open Subtitles | ولانه فقط عندما يتم اختبارك تكتشف من تستطيع ان تكون |
| Ben sadece kimin vurduğunu öğrenmeye çalışıyordum, Çünkü o benim polislerimden biri ve sen de ordaydın. | Open Subtitles | اردت ان اعرف من اطلق عليه الرصاص لانه احد الضباط التابعين لي ولانه كنتي انتي هناك |
| Oradan bir kadın canlı bir fare yediğini söylemişti. Çünkü fare onu ısırmış. | Open Subtitles | سيدة كانت تعيش مقابل بابي هناك, اكلت جرذ عاشت كجرد, ولانه عضها |
| ve bağımsızlığı tattığı için onu cezalandırmak istiyorsunuz. | Open Subtitles | ولانه تمارس الاستقلالييه تحبون انكم تعاقبونها |
| Ona paintball deniyor ve bir sikim yapamaz. | Open Subtitles | ومن كرات من الطلاء ولانه لن ينجز القرف 'السبب |
| Daha sonra yerde bulmuş ve utancından kimseye söyleyememiş. | Open Subtitles | لاحقاً وجدها على الارض ولانه كان مُحرجاً ، قد اخفى الامر |
| Daha sonra yerde bulmuş ve utancından kimseye söyleyememiş. | Open Subtitles | لاحقاً وجدها على الارض ولانه كان مُحرجاً ، قد اخفى الامر |