"ولا تخبرني" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Sakın bana
• Ve bana
• Ve sakın

Evet, gördüm. Sakın bana o Martha Teyze'nin ya da Lucy'nin deme!
نعم ولا تخبرني انها للوسي أو للعمة مارثا

Bir şeyler çeviriyorsun, ve Sakın bana öyle olmadığını söyleme çünkü bu işin kitabını ben yazdım.
إنّك تحيك شيئاً في الخفاء ولا تخبرني بغير ذلك، لأنّني قمت بكتابة الدستور..

Ve Sakın bana bu bilgiler için ona ödeme yaptığını söylemei
‫ولا تخبرني أنه يجبرك على الدفع له مقابل معلومات.

Eski kız arkadaşını işe aldın Ve bana bunu 3 ay boyunca söylemedin bile !
تستأجر حبيتك القديمة ولا تخبرني عن هذا لثلاثة أشهر؟

Ve bana adaleti kimin sağlayacağını söylemeyin.
ولا تخبرني من الذي يقوم بتنفيذ العدالة

Bana bir iyilik yap Ve sakın anlatma. Yemeğimi henüz yedim.
أسد لي خدمة ولا تخبرني بذلك، لقد تناولت غدائي للتو

Sakın bana Franck'in neyin peşinde olduğunu bilmediğini söyleme.
ولا تخبرني بأنك لم تعرف أبداً ما كان يتطلع إليه (فرانك)

Sakın bana bilmediğini söyleme.
ولا تخبرني بأنك لا تعرف

Sakın bana aynı şeyi söyleme.
♪ ولا تخبرني مرة أخري ♪

Ayrıca Sakın bana bunun benim savaşım olmadığını söyleme.
ولا تخبرني أنها ليست معركتي

Sakın bana burnumu Aydınlık Fae'lerin işine sokma falan deme, çünkü sana ihtiyacı vardı sen de kendini beğenmiş, çıkarcı işe yaramaz mal herif onu geri çevirdin!
ولا تخبرني ان ابعد انفي عن شئون (فاي) النور لإنه كان في حاجة لك وكمتعجرف ومتكبر

- Sakın bana aşağı bakma deme.
ولا تخبرني ألا أنظر للأسفل

Ve bana bilmediği söyleme.
ولا تخبرني بأنك لا تعرف

Ve bana bilmediğini sakın söyleme.
ولا تخبرني أنك لا تعلم

Ve bana "bilmen gereken" falan deme.
ولا تخبرني إنه بحاجة لمعرفة...

Ama eve döndün Ve bana söylemedin.
لكن تأتي المنزل ولا تخبرني

Ve bana neden olduğunu bildiğimi söyleme.
ولا تخبرني أعرفُ السبب.

Ve sakın bu akşam beni yemeğe götüreceğini söyleme.
ولا تخبرني أنك ستأخذني للعشاء في الخارج مجددا

Ve sakın ne yaptığını ve kendini ne kadar suçlu hissettiğinden bahsetme.
ولا تخبرني ماذا فعلت أو كيف تشعر بالذنب