| İki oğlum var, onlar evli. Bir de evlilik çağında kızım var. | Open Subtitles | أنا لدي ولدان متزوجان وبنت في سن الزواج. |
| İki çocuk dışarıda, ikisi içerideydi, birinci ve üçüncü olarak, tamam mı? | Open Subtitles | لديّ ولدان على القاعدتين الأولى والثالثة، اتفقنا؟ |
| Evlendi ve iki çocuğu oldu. Kendisine ekonomiye büyük katkısı olduğunu söyleyen yüksek mevkiilerde arkadaşları vardı. | TED | تزوج ولديه ولدان .لديه أصدقاء ذوي مناصب مرموقة الذين طمأنوه بأنه ذا قيمة عظيمه للآقتصاد |
| Neyse ki onun yanındaki iki çocuğun ormanın bu kısmına düştüğü görülmüş. | Open Subtitles | لحسن الحظ، ولدان من معارفه رأيا سقوط هإلى هذا الجزء من الغابة |
| Evde iki çocuğum var. | Open Subtitles | قضي الأمر رجاء ، لدي ولدان فى البيت ، أرجوك |
| İki oğlan, bir kız ve iki takım ikizlere mal oldu değil mi? | Open Subtitles | لقد كان بالقارب ولدان ، وفتاه وتوأمان ، أليس كذلك ؟ |
| İki erkek bir aradayken ne yaparlar bilmem. | Open Subtitles | لا أعلم مالذي يفعله ولدان عندما يجتمعون معاً |
| İki oğlum vardı,bilirsiniz oğlanları kaybedersiniz. | Open Subtitles | كان لدى ولدان ولكن مع الأولاد المرء يخسر دائما |
| İki oğlum vardı,bilirsiniz oğlanları kaybedersiniz. | Open Subtitles | كان لدى ولدان ولكن مع الأولاد المرء يخسر دائما |
| İki oğlum ve bir kızım var ama size şunu söyleyeyim, Bay Her Kimse. | Open Subtitles | لدي ولدان و بنت لكن دعني أقول لك شيء سيد 'مهما' تكن |
| 40, evli, pazarlamacı, iki çocuk. | Open Subtitles | عمرك بلأربعون, متزوج تعمل بالتسوق ولديك ولدان عمرك بلأربعون, متزوج تعمل بالتسوق ولديك ولدان |
| İki çocuk sahibi olduktan ve banliyode yaşamaya başladıktan sonra buna pişman olacaksın ama senin için en iyisini diliyorum. | Open Subtitles | سوف تندم على هذا عندما يكون لك ولدان و تعيش في الضواحي, لكن أتمنى لك خيراً, |
| Geçen Cuma, iki çocuk top atıyorlardı birbirlerine biri diğerinin suratının tam ortasına yapıştırdı. | Open Subtitles | .... الجمعة الماضية كان هناك ولدان يلعبان الكرة وأحد هؤلاء رمى الكرة في وجه الآخر |
| 3 eski karısına nafaka ödüyor. İki çocuğu var. | Open Subtitles | لديه ثلاث مطلقات يأخذ منهن نفقة ولديه ولدان |
| Ama Heylia'nın evde koşturan iki çocuğu yok. | Open Subtitles | لكن ليس لهيليا ولدان يتجولان في المنزل صحيح ؟ |
| O kremalının iki çocuğu ve kocası var. | Open Subtitles | يا رفيق ، هذه الطويلة لها ولدان و زوج جديد |
| Adın Boris Glazunov. Evlisin, iki çocuğun var: | Open Subtitles | اسمك بوريس جلازونوف أنت متزوج وعندك ولدان |
| Geriye döndüğümde bölge savcısı olmuştun evliydin ve iki çocuğun vardı. | Open Subtitles | وعندما رجعت وجدتك أصبحت مدعية عامة متزوجة ولديك ولدان أتريدينني أن أكتب ذلك؟ |
| Şimdi iyi bir işim var okula ger döndüm iki harika çocuğum var. | Open Subtitles | الآن لدي عمل جيّد وعـدت إلى الجـامعة ولدي ولدان رائعـان |
| Evlilikleri müddetince Hatice ile Muhammed'in dört kızı oldu, ve bebekken ölen iki oğlan. | Open Subtitles | وكن من نتاج هذا الزواج ان رزق محمد وخديجة بأربعة بنات و ولدان ماتوا فيما بعد |
| İki erkek, Danny ve Steve. | Open Subtitles | وزوجته، وأولاده لديه ولدان , دانى وستيف |
| Trudy ve doktorun iki değil üç oğlu varmış. | Open Subtitles | ترودى و زوجها لما يكن لهم فقط ولدان بل ثلاثة |
| Yeniden iki oğlun olsun istedim. | Open Subtitles | أردتُ أنْ يكون لكَ ولدان ثانيةً |
| Sağlığı, refahı yerinde, evlilik dışı iki çocuğa sahip edepsiz bir seks hayatı olan bir kadın... | Open Subtitles | هذه المرأة عازبة و لها علاقات و لديها ولدان من دون عقد قران -و تاريخ جنسي كبير |