| Babam dışarı çıkamayacağımı söyledi, Ama annem karları izlerken.. | Open Subtitles | قال أبي بأنه لا يمكنني الخروج ولكن أمي كانت تعرف أنني أموت من الغيظ |
| Bu zor, Ama annem dayanıklıydı, biz de dayanıklı olmalıyız. | Open Subtitles | والأمر صعب ولكن أمي كانت صلبة لذا علينا نحن أيضاً أن نكون صلبين |
| Hayır, Ama annem bunun kanımda olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | لا , ولكن أمي كانت دائماً ما تقول بأن هذا وراثة |
| Her şeyi söylemeliydim; Ama annem hemen yanımdaydı ve bir de Wren var. | Open Subtitles | كان ينبغي أن أكون كذلك ولكن أمي كانت بجانبي |
| Evet, öyle olduğunu biliyorum ama... annem hep "eğer bilmiyorsan, sor" derdi. | Open Subtitles | نعم ، أعتقد ذلك ، ولكن أمي كانت دائماً تقول ـ "عندما لا تعرفين" ـ تسائلي فوراً ، لذلك |
| Ama annem her zaman bana derki helikoptere bir yabancıyla binme. | Open Subtitles | ولكن أمي كانت تخبرني دائما أن لا أركب في طائرة مروحية مع غريب, لذا... |
| Ama annem onların sevgiyle yapıldığını söylemişti. | Open Subtitles | ولكن أمي كانت تقول أنها هدية تحمل الحب. |
| Ama annem tek ailemdi benim. | Open Subtitles | ولكن أمي كانت بلدي الوحيدة الأسرة |
| Ama annem benim yanımdaydı. | TED | ولكن أمي كانت تنتظر بجانبي. |
| Ama annem inanırdı. | Open Subtitles | ولكن أمي كانت تؤمن بوجوده. |
| Ama annem... O... | Open Subtitles | ... ولكن أمي كانت |