| Benimki sadece bir düşünce ama, eğer ben cennette olsaydım mesajı doğru anladıkları sürece İncil in içindekiler umurumda bile olmazdı. | Open Subtitles | ربما هذا لانى اتكلم ولكن اذا كنت انا فى الجنة انا لااريد ان يقول هذاالانجيل طالما هم فهموا الرسالة بشكل صيحيح |
| - ama eğer seni mahkememde tekrar görürsem.. - Peçete alabilir miyim? | Open Subtitles | ولكن اذا رأُيتكي مره اخرة في قاعه المحكة أيمكنني الحصول علي منديل؟ |
| Fakat eğer bir suç işlenmişse, adaletin yerini bulması gerektiğinde hemfikirsinizdir. | Open Subtitles | ولكن اذا ارتكبت جريمة ,فانك لابد ان توافق ان تأخذ العدالة مجراها |
| Duydum Fakat eğer bunu düşürürsem, beni özel mala da zarar vermekten tutuklarsınız." dedim. | Open Subtitles | ولكن اذا أسقطه ستتهمونى باتلاف الممتلكات الخاصه |
| Ama o 12 gün olmazsa, okyanusa düşüp ölebilirler. | TED | ولكن اذا كانوا لا يحصلون على 12 يوما يمكن أن تقع في المحيط وتموت |
| Ama bu Sonu Dilli'nin söylediği hiç bir şeye inanmam. | Open Subtitles | ولكن اذا سونو ديلي قال ذلك, لن اصدق على الاطلاق |
| Yapman gerekenler listende ne var bilmiyorum Ama bu adamı durdurmazsan bunu halka açıklarım. | Open Subtitles | أنا لا أعرف جدول أعمالكم ولكن اذا لم توقف هذا الشخص سأكون مع المعارضين لك. |
| Genellikle mahkûmları dövmem. Ama böyle konuşmaya devam edersen, fikrimi değiştirebilirim. | Open Subtitles | بحياتي لم ارغب ان اضرب رجلا مقيد, ولكن اذا تكلمت سأضطر لذلك. |
| ama eğer gelip bunlardan birini tutmak istersen onur duyarım dostum! | Open Subtitles | ولكن اذا كنت تريد وحمل أحدهما سأكون معجبا بك يا رفيق |
| ama eğer Sara Harvey otelin altında saklanıyorsa ne planlıyor olabilir? | Open Subtitles | ولكن اذا كانت سارا هارفي مختبئه تحت الفندق ماهي خطتها التاليه؟ |
| ama eğer bu makineler yaklaşık 30 yıldır etraftalarsa biz neden onları bilmiyoruz: | TED | ولكن اذا كانت هذه الآلة موجودة منذ 30 عاما تقريبا لماذا لا نعرف عنها شي؟ |
| Ölçüm çubukları da vardır ama eğer ölçüm çubuklarına bakarsanız, onlar başka tür idrar analizleri içindir. | TED | وهناك أيضا الغميسة. ولكن اذا نظرتم الى الغميسة ، فانها تمثل نوع آخر من تحليل البول. |
| otuz yada kırk feet derinliğinde... ve orada da bir devriye olacağı kesin, Fakat eğer oraya gece gidersek dikkatlice yaklaşırsak ve ayaklarımız ıslanmadan demek istemedim sanırım başarabiliriz. | Open Subtitles | وعمقه 30 أو 40 قدما ومن المؤكد وجود حراسة غليه ولكن اذا ذهبنا في المساء و دخلنا النهر بحذر |
| Fakat eğer bu bizim tatbikatımızın bir parçası ise, reklam yapmıyorlar. | Open Subtitles | ولكن اذا كان هذا جزءا من التدريب فلن يعلنوا عن أنفسهم هكذا |
| Fakat eğer orada kalmayı seçersen, tam kapasitede çalışman gerekecek. | Open Subtitles | ولكن اذا اخترتى البقاء فيجب أن تعملى بقدرة تامة |
| Size ne yaptığımızı düşündüğün umurumda değil Ama o çocuklardan birine bir zarar gelirse... ..bu, hiç de iyi bitmeyecek. | Open Subtitles | , لا اهتم عما تعتقد اننا قد فعلناه لكم ,ولكن اذا حدث اي اذي الي هؤلاء الاولاد . لن ينتهي هذا الامر نهاية جيدة |
| Ama o fark ettiyse, başkaları da fark edecektir. | Open Subtitles | لا شيء. ولكن اذا كان قد لاحظ، فإنّ الآخرين سيُلاحظون أيضاً. |
| Biliyorsun Jane... ben romantik bir insan falan değilim... Ama bu işi başarıyla tamamlarsak... benim için bir şans olabilir mi? | Open Subtitles | تعلمين جين انا لست رومانسي ولكن اذا عدينا هذا حسنا |
| Ama bu, Kedi gelmezse, polis seni yakalar ve her şey daha kötü olabilir. | Open Subtitles | ولكن اذا لم يظهر هذا القط ؟ سوف يقبض عليك البوليس وسوف يسوء الوضع أكثر |
| Senin neden geldiğini bilmiyorum ama artık gitsen iyi olur. | Open Subtitles | لا اعرف لما جئت الى هنا ولكن اذا انتهيت مما جئت لأجله ، فلتذهب |
| Onun keyfini kaçıracak ne yaptın bilmiyorum ama kanepede uyuduysan yine de şanslısın. | Open Subtitles | أنا لا أعلم ما الذى أقدمت على فعله لتغضبها ولكن اذا هَجَعَت على الأريكة لا يزال لديك فرصة |
| Ne demeye çalıştığınızı anlamıyorum. Böyle garip davranmaya devam ederseniz gidicem. | Open Subtitles | انا لاادرى عن ماذا تتحدث ولكن اذا اصررت على التبجح هكذا سارحل. |