ama annen dikmişti senin için, onunla gurur duyuyordu daha önce hiç elbise dikmemişti, bu yüzden giymiştin. | Open Subtitles | ولكن والدتكِ صنعته لأجلك وكانت فخورةً به فلم تصنع لباساً من قبل لذا إرتديته لأجلها |
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama annen haklı. Neden taşınmak isteyesin ki? | Open Subtitles | أكره قول ذلك ، ولكن والدتكِ على حق لماذا تريدي الانتقال؟ |
ama annen kızları alıp ona doğru fırlatıyor. | Open Subtitles | ولكن والدتكِ تأخذ أخواتكِ وتزج بهم تحت ناظريه |
İçeri birden girdiğim için özür dilerim, ama annen seni uyandırabileceğimi söyledi. | Open Subtitles | مرحباً، آسف لقدومي هكذا، ولكن والدتكِ أخبرتني أنني أستطيع القدوم وإيقاظكِ |
ama annen orada. | Open Subtitles | ولكن... والدتكِ موجودة |