| Bu arada elde kalanları da avukatlara ve alacaklılara kaptırırız sonuçta elde bir şey kalmaz. | Open Subtitles | مع مرّورِ الوقـت سيأخـذ المحـامون حصصهـم، ولنْ يبقـى شيء. |
| Çünkü yaşlı ve şişkoyum. Bana iki kere bakmaz, değil mi? | Open Subtitles | لأنني مسنٌّ وبدينٌ ولنْ تنظر إلي تارةً أُخرى |
| Dağlar soyguncu dolu ve oraya tek başıma gitmem güvenli değil. | Open Subtitles | الجبال مملوءةٌ بقاطعي الطرق ولنْ يكون آمناً لي سفري وحيدةً |
| Yardım etmeye çalıştığını biliyorum ama benim dünyam ve halkım hakkında hiçbir zaman anlayamayacağın bazı şeyler var. | Open Subtitles | أنظري , أعلم بأنكِ تريدين أيجاد أي وسيلةٍ للمساعدة , لكن هنالك أشياءٌ لا تستطيعين ولنْ تستطيعي فهمها عن عالمي |
| Aynı zamanda bizim rehberimiz olacaksın ve bundan kimseye bahsetmeyeceksin. | Open Subtitles | و في الوقت عينه ستكون دليلنا ولنْ تخبر أحداً |
| Ben de dedim ki, "Ben yaparım." Sonra dediler ki, "Alerjin var ve yapmayacaksın." | Open Subtitles | فقلتُ، "سأفعلها". فقالوا، "أنت تُعاني من الحساسيّة، ولنْ تفعل". |
| ve sonuncu o olmayacak. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}".ولنْ يكون الأخير أيضاً" |
| Düşüncelerim bir yere gitmiyor, ve hiç bir şey değişmeyecek. | Open Subtitles | -رأسي سيظل في مكانه ولنْ تتحرك الأرض هنا أيضًا . |
| - Kapanacak ve bir daha hiç açılmayacak. | Open Subtitles | ستنقطع ولنْ تعود مجدداً أبداً |
| lone yakında gelir ve seni ondan saklayamam. | Open Subtitles | آيون) ستصل بعد قليل ولنْ) يمكنني أنْ أُخبّئكَ عنها |
| Affedemem ve affetmeyeceğim. | Open Subtitles | لايمكنني العفو ولنْ أعفو. |
| ve bir yere gittikleri yok. | Open Subtitles | ... ولنْ يذهبوا الي أي مكان |
| Anlaşmamızın bozulmasına katlanılamaz ve katlanmayacağız! | Open Subtitles | -خرق المعاهدة هذا لايمكن ولنْ يستمر . |
| Min-woo'yu kendi çocuğum gibi düşüneceğim ve ondan | Open Subtitles | سأعتبر مين وو كـ ابني ولنْ... |
| Min-woo'yu kendi çocuğum gibi düşüneceğim ve ondan | Open Subtitles | .سأفّكربـمينووكـابني ولنْ... |