| Yanında olmaması Ve keskin olmaması gereken bir kılıçla Ve ağırlıklarla okyanusun dibini boylamış. | Open Subtitles | مع وجود سيف بجانبه ، وليس من المفترض ان يكون حادا . مع أوزان ثقيلة ذهبت به الى المحيط |
| Ve aileler ayrı kıtalarda yaşamazlar. | Open Subtitles | وليس من المفترض ان الاسر آن تعيش فى قارات منفصله. |
| Buradaki herkes bir hata olduğumu Ve güya var olmamam gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | الجميع يقول أنني مجرد خطأ، وليس من المفترض أن أكون موجودة من الأساس |
| Böyle tasarlanmamıştı. Bu yüzden diskler yumuşuyor Ve kabarıyor. | Open Subtitles | وليس من المفترض أن يستخدم لذالك وباتالي فأن الأقراص المرنة تتورم |
| Kaydedildiğinden haberi olup olmadığını bilmiyorum çünkü videoda sigara içtiği görünüyor Ve laboratuvarda sigara içmek yasaktır. | Open Subtitles | ولا أعتقد إنه كان يعلم إننا نصور كل شيئ لأنه بإمكانكم رؤيته يدخن حينها وليس من المفترض به أن يفعل ذلك في المختبر |
| Belki ben de o insanlardan biriyimdir Ve yapmamam gerekiyordur. | Open Subtitles | ،ربما أنّي أحد هؤلاء الناس .وليس من المفترض أن أكون ممثلة |
| Ve cadılara bağlanmamaları gerekiyor, fakat Leo dayanamadı. | Open Subtitles | وليس من المفترض لهم أن يقعوا في حب الساحرات... |
| Ve hiçbir Woz böyle bir toplantıya yalnız girmemeli. | Open Subtitles | وليس من المفترض أن تذهب الى اجتماع وحيداً بهذا الشكل - .. |
| Ve senin binaye bakım yapman gerekmiyor mu? | Open Subtitles | وليس من المفترض أن تكون رعاية المبنى؟ |
| Bilmiyorum Ve bilmemeliyim. | Open Subtitles | أنا لا أعلم وليس من المفترض أن أعرف |
| Ve insanları öldürmemeliydin. | Open Subtitles | وليس من المفترض أن تقتل البشر |