| Kral'ın iyiliğini, bana karşı ne kadar sevgi dolu ve nazik olduğunu düşündükçe duyduğum pişmanlık kadar acı vermemişti. | Open Subtitles | ذكرياتي عن خير الملك لأنني عندما أتذكر مدى كرم ومحبة الأمير الذي كان لي, لا يسعني إلا أن الحزن |
| Akıllı, iyi, sevgi dolu birisiymiş. Onu ne kadar özleyebileceğini hayal edemiyorum. | Open Subtitles | ،لقد كانت ذكية وطيبة ومحبة لذا لا يمكنني تصور مدى اشتياقك لها |
| Hala kendinden emin, ilgili, sevgi dolu bir anneymiş çocuklarına karşı, ama savaş bunların hepsini değiştirmiş. | TED | كانت هالة أمًا واثقة من نفسها حيوية ومهتمة ومحبة لأطفالها، لكن الحرب غيرت كل هذا. |
| Tanrı'nın, Bobby'nin nazik ve sevgi dolu ruhundan memnun olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | أنا أؤمن أن الرب كان مسرور بروح "بوبي" الحنونة ومحبة |
| Gelecekteki insanların daha barış ve sevgi dolu olacağını sanırdım. | Open Subtitles | ظننت أن الناس في المستقبل سيكونون "أكثر سِلما ومحبة. |
| Ne kadar sıcakkanlı ve sevecen biri olduğunu gösteren bir video. | Open Subtitles | تعلمون,شيئاً يمكنه أن يصف كم هى شخصية حنونة ومحبة |
| Sen söz dinleyen ve sevecen bir çocuksun. | Open Subtitles | أنت لي أكثر طاعة ومحبة الابنة. |
| Sanki sevgi dolu o yıllar hiç yaşanmamış gibi. | Open Subtitles | وكأن تلك السنوات كنا قريبا جدا ومحبة لا نظير لها. |
| Benim en içten dileğim, sizinle birbirimize karşı, candan, sevgi dolu ve sıcak davranabilmemizdir. | Open Subtitles | أنها أغلى امنية لدي ,ان نكون في لطف ومحبة ,ودفء مع بعضنا البعض |
| Şimdi, Hiç şüphem yok ki bu 200 kadının arasında, mükemmel sevgi dolu 100 anne adayı bulabileceğiz. | Open Subtitles | الآن، ليس لدي شك اننا ومن بين المئتين سيدة سنتمكن من ايجاد مئة ام رائعة ومحبة |
| Söz veriyorum, borularınıza çok nazik yaklaşıp, sevgi dolu bir bakım yapacağım. | Open Subtitles | وأعدك أنني سأعامل أنابيبك باهتمام ورعاية ومحبة |
| "Tüm dünyayı arasanız da onun kadar sadık ve sevgi dolu bir papağan bulamazsınız." | Open Subtitles | "يمكنكم بحث العالم، وأتحداكم" "أن تعثروا على من هو أكثر إخلاصًا ومحبة" "من ذلك الببغاء." |
| Güçlü, sevgi dolu ve sadık birini. | Open Subtitles | امرأة قوية ومحبة ومخلصة |
| En nazik en sevgi dolu ve en cömert. | Open Subtitles | ...الاكثر طيبة ...ومحبة وكرماً |
| ve sevgi içinde. | TED | ومحبة. |