Grenada'da, Cancún'da veya Bahamalar'da durmak istemiyoruz. | TED | ونحن لا نريد التوقف عند غرناطة، كانكون أو الباهاماس. |
Ve, kent yoksullarının açlık ... ... çekmelerini istemiyoruz. | TED | ونحن لا نريد أن نترك فقراء الحَضَر يواجهون شبح المجاعة. |
Ve Carol Anne'ide dinlemek istemiyoruz. | Open Subtitles | ونحن لا نريد كارولان بالتحدين أن تسمع ذلك |
Ve arka ofislerde firmaların fiyatlar ile ilgili olarak anlaşmasını istemeyiz. | TED | ونحن لا نريد أن يتم التلاعب بالأسعار من تحت الطاولة |
Doktor onu polislere teslim eder ve biz de bunu istemeyiz değil mi? | Open Subtitles | سوف يسلّمه للشّرطة ونحن لا نريد ذلك، أليس كذلك؟ |
Biz de seni öldürmek istemiyoruz. | Open Subtitles | ونحن لا نريد قتلك أيضًا فقط نريد الخروج من هنا |
Bizimkiler resifi gördü ve böyle bir yerin ömür boyu kaybolup gidebilecepine inanmak istemiyoruz. | Open Subtitles | أبناء جلدتي ينظرون إلى الشعبة المرجانية ونحن لا نريد أن نعتقد أن مثل هذا المكان يمكن أن يختفي إلى الأبد |
Bu bizim gerdek gecemiz ve seks yapmak istemiyoruz. | Open Subtitles | انه حقا زفافنا الليله ونحن لا نريد ان نمارس الحب الليله |
Biz de, artık senin gibi pis haydutlar tarafından soyulmak istemiyoruz. | Open Subtitles | ونحن لا نريد أن نُسـرق أكثر من مره على أيديكم أيتها العصابات الفاسدة. |
Öğrenme döneminin bir parçası olmak istemiyoruz biz senin! | Open Subtitles | ونحن لا نريد ان نكون جزء من منحناك التعليمي |
Bana duygusal olarak bağlanıyorsun ve biz bunu istemiyoruz. | Open Subtitles | انت اصبحت متعلق بي عاطفياً ونحن لا نريد ذلك |
Seni kiliseye kadar bir daha görmek istemiyoruz yani. | Open Subtitles | ونحن لا نريد رؤيتك مجددا حتى موعد الزفاف |
Onu üzmek istemiyoruz çünkü o biraz kötüydü. | Open Subtitles | ونحن لا نريد أن نزعجه لأنه كان متوعكاً بعض الشيء |
Penisimle konuştuk, dava istemiyoruz. | Open Subtitles | وقضيبي وأنا تحدثت، ونحن لا نريد دعوى قضائية. |
Zaten çok acı çektiğinizi biliyor, acınıza acı katmak istemiyoruz. | Open Subtitles | نعلم أنك بالفعل عانيت كثيرا. ونحن لا نريد أن نزيد من معاناتك، |
Ama biz bu konuyu açmak istemiyoruz. | TED | ونحن لا نريد أن نتجادل في هذا. |
Bir asır daha beklemek istemiyoruz. | TED | ونحن لا نريد الانتظار لمئة سنة أخرى. |
Ev zaten tam bir keşmekeş içinde. Daha fazla karışmasını istemeyiz. | Open Subtitles | حسناً، المنزل بإكملة في فوضى عارمة ونحن لا نريد المزيد من الفوضى. |
Bunun olmasını istemeyiz, hele de senin gibi bir doğa aşığı. | Open Subtitles | ونحن لا نريد ذلك، خصوصا مع اهتمامك بوقايه الطبيعه |
Adamlara ters gidecek birşey yapmak istemeyiz. | Open Subtitles | ونحن لا نريد لفعل أي شيء الاساءة الى هؤلاء الناس. |