"وهو يعتقد" - ترجمة من عربي إلى تركي

• sanıyor
• inanıyor

İnsaflı olduğumu sanıyor. Artık Hyde konusunda rahat olmak isteyecek.
وهو يعتقد لدي قلب والآن انه مستعد لفتح عن هايد.

Hayır. Cuba Gooding Jr. olduğunu sanıyor. Kar Köpekleri'ni çok seviyor.
رقم وهو يعتقد أنك كوبا غودينغ جونيور يحب حقا سنو الكلاب.

Oğlunuzun, 19 Eylül'de stadyumda öldürüldüğünü sanıyor.
وهو يعتقد أن أبنك قد أعُدم في الاستاد الوطني في التاسع عشر من سبتمبر

Temyiz Mahkemesinin benim kararıma uyacağına inanıyor.
وهو يعتقد أن المحكمة العليا سوف تؤيد قراري

Petrolü imha ederse petrole susamış bütün emperyalistlerin ülkelerine döneceği ve sonuç olarak halkının barış içinde yaşayacağına inanıyor.
وهو يعتقد أنه إذا دمر النفط واختفت جميع الامبرياليون النفط العطشى، ما في وسعه مع أصدقائه تعيش أخيرا في الحرية.

Çok güçlü bir mutantdır -Savaşı başlatacağına inanıyor.
انه متحول قوي جدااا ...وهو يعتقد ان هناك حربا قادمة

Beni iyi tanıdığını sanıyor.
كان يشرب في كل شيء. وهو يعتقد جيدا لي بالفعل.

Eğer onu bulursa onunla yatabileceğini sanıyor.
وهو يعتقد أنه إذا عثر عليها فسوف يضاجعها أخيرا

Bizi kullanıp onun sorunlarını çözmesinde yardımcı olduktan sonra bizi ıskartaya çıkarabileceğini sanıyor.
وهو يعتقد انه يمكن استخدام لنا، ثم تجاهل لنا عندما نحن القيام به حل مشاكله بالنسبة له.

O bir iPod DJ'i ve Ay'ın onu izlediğini sanıyor.
هو من النوع المُحب للآي بود , والدي جي وهو يعتقد ان القمر يلاحقة

Kendini, Galweather'in devasa memelerine mandalladı ve bunun kendi fikri olduğunu sanıyor.
لقد ألقي بنفسه في صدر جالويزر وهو يعتقد أنها فكرته

Ya da aslında ölmüş ispinoza. Yaralı olduğunu sanıyor.
أو فالواقع أن العصفور متوفى وهو يعتقد أنه جريح

"Kudurmuş" Jackson olduğumu sanıyor, değil mi?
وهو يعتقد أنني الهيجان جاكسون، لا يفعل ذلك؟

Mücevherin peşinde. Bende olduğunu sanıyor.
انه يسعى خلف الجواهر, وهو يعتقد انها معى...

Listeyi, yanımdan asla ayırmayacağımı sanıyor.
وهو يعتقد أنني لن أترك هذه أبداً

Kızımız kayboldu ve eski kocam onun öldüğüne inanıyor.
...إبنتنا إبنتنا مفقودة وهو يعتقد أنها ميتة

O ruhunu kontrol ettiğine inanıyor.
وهو يعتقد ان روحه والضوابط.

O Jess'in seri bir suçlu tarafından kaçırıldığına inanıyor.
وهو يعتقد أن (جيس) أختطفت من قبل مجرم تسلسلي.

Ve benim bu Miller'i öldürdüğüme mi inanıyor... Miller Beck denen adamı?
وهو يعتقد أنّي قتلت المدعو (ميلر بيك) ؟

Bunun tek seçeneği olduğuna inanıyor.
وهو يعتقد أنه خياره الوحيد .